Kur'an-ı Kerimden Hamd Ayetleri Arapça ve Türkçe
Bizi buna (İslam'a) hidayet eden Allah’a hamdolsun
الْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذ۪ي هَدٰينَا لِهٰذَا وَمَا كُنَّا لِنَهْتَدِيَ لَوْلَٓا اَنْ هَدٰينَا اللّٰهُۚ لَقَدْ جَٓاءَتْ رُسُلُ رَبِّنَا بِالْحَقِّۜ [1] رَبَّنَا لاَ تَجْعَلْنَا مَعَ الْقَوْمِ الظَّالِمِينَ [2]

Ayeti Kerimenin Latince Okunuşu elhamdu lillâhillezî hedânâ li hâzâ ve mâ kunnâ li nehtediye lev lâ en hedânallâh(hedânallâhu), lekad câet rusulu rabbinâ bil hakk(hakkı), [1] Rabbena la teac meal kaviz zalimin [2]


Ayeti Kerimenin Türkçe Meali "Hidayetiyle bizi (bu İslami nimete) kavuşturan Allah'a hamd olsun! Allah bizi doğru yola iletmeseydi kendiliğimizden doğru yolu bulacak değildik. Hakikaten Rabbimizin elçileri gerçeği getirmişler." [1] “Rabbimiz, bizi zalim kavim ile beraber eyleme.” [2]


[1]: (Araf Suresi - 43) [2]: (Araf Suresi - 47)

www.eraykitap.com En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir




Hidayetiyle bizi (bu İslami nimete) kavuşturan Allah'a hamd olsun
Araf Suresi - 43 Hidayet-veren

Onlar için cehennem ateşinden döşekler, üstlerine de örtüler vardır.
İşte zalimleri böyle cezalandırırız! (Araf Suresi - 42)


İman edipte salih yapanlara gelince -ki hiç kimseye gücünün üstünde bir
vazife yüklemeyiz- işte onlar, cennet ehlidir. Orada onlar ebedî kalacaklar. (Araf Suresi - 42)


(Cennette) onların altlarından ırmaklar akarken, kalplerinde
kinden ne varsa hepsini çıkarıp atarız. Ve onlar derler ki:
"Hidayetiyle bizi (bu nimete) kavuşturan Allah'a hamd olsun!
Allah bizi doğru yola iletmeseydi kendiliğimizden doğru yolu bulacak değildik.
Hakikaten Rabbimizin elçileri gerçeği getirmişler."

Onlara: İşte size cennet; yapmış olduğunuz iyi amellere karşılık ona vâris kılındınız diye seslenilir. (Araf Suresi - 43)



Tefsir (Kur'an Yolu)
Allah cennet ehlinin ruhlarını her türlü kötü duygulardan, bilhassa toplumsal sevgi ve kardeşliğin
en büyük engellerinden olan kin ve öfkeden arındıracaktır.
Bu sebeple cennet bir “barış ve esenlik yurdu” (bk. En‘âm 6/127; Yûnus 10/25) olacak;


orada bulunanların ayaklarının altından cennet ırmakları akacak;
onlar, ruhlarını arındıran, kendilerini cennetin güzelliklerine kabul buyuran
Allah’a şükürlerini “Bizi bu nimete kavuşturan Allah’a hamdolsun!
Allah bize bahşetmeseydi biz kendiliğimizden elde edemezdik”
diyerek dile getireceklerdir.


Bu ruhanî arınmışlık ve cennet nimetleri kuşkusuz Allah’ın lutfudur.
Fakat o lutfa ancak iman ve hayırlı işlerle liyakat kazanıldığı için
Allah’a hamdeden cennet ehline “İşte size cennet.
Yapmış olduğunuz iyi amellere karşılık o size verildi” diye seslenilecektir.
Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 2 Sayfa: 527



Zira tüm kalplerin yegâne mâliki olan Allâh-u Te`âlâ, onları vesveselerden arındırmaya
ve alışkanlıklarından kurtarmaya son derece kudret sahibi olduğundan,
üzüntü ve sıkıntı yeri olmayan cennette kullarından tüm üzüntü sebeplerini giderecektir.


Bu yüzden Ali (Radıyallâhu anh): “Ben umuyorum ki; (dünyada aramızda bazı sıkıntılar yaşanmış olsa da)
ben, Osman, Talha ve Zübeyr bu kişilerden olacağız!”
demiştir.


Âyet-i celîlenin sonundaki ifâdeden, cennete sâlih amellerle girileceği gibi bir mana anlaşılmaktaysa da,
Câbir (Radıyallâhu anh) dan rivayet edilen:
“Sizin hiç birinizi ameli cennete girdiremez, cehennemden de kurtaramaz.
Allâh’tan bir rahmet olmasa ben bile böyleyim!” (Müslim, Münâfıkûn: 17, No: 2817, 4/2171)
hadîs-i şerîfi, cennete ancak Allâh-u Te`âlâ’nın fazl-u rahmetiyle girilebileceğini açıklamıştır.



İki taraf (cennetlikler ve cehennemlikler) arasında bir perde ve A'râf üzerinde de
herkesi simalarından tanıyan adamlar vardır ki, bunlar henüz cennete giremedikleri
halde (girmeyi) umarak cennet ehline: "Selâm size!" diye seslenirler. (Araf Suresi - 46)


Gözleri cehennem ehli tarafına döndürülünce de:
Ey Rabbimiz! Bizi zalimler topluluğu ile beraber bulundurma! derler. (Araf Suresi - 47)


“Doğrusu sen sevdiğine hidayet veremezsin.
Fakat Allah kimi dilerse ona hidayet verir.
Ve hidayete erecekleri en iyi o bilir.” (Kasas Suresi - 56)



[1]: Latince Okunuşu / www.hafizefendi.com

[2]:Diyanet İşler Başkanlığı Kur'an Meali





Önceki Sayfa
Ebubekir-Yasin-Dualarim
Sonraki Sayfa