Kur-an-i-Kerim
بِسْمِ اللهِ اَلْحَمْدُ للهِ وَحْدَهُ، وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى مَنْ لاَنَبِيَّ بَعْدَهُ

<● > Allah'ın Adıyla Başlıyorum <● >
Allah’a hamd olsun. O Tektir. Salât ve selâm, kendisinden sonra Nebi gelmeyecek olan Muhammed’in üzerine olsun

<● > Eraykitap Web Sitesine Hoş Geldiniz ! <● >

<● > En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir <● >
💢 Kur-an-i Kerimden Dualar Arapça ve Türkçe

🌹(Resûlüm!) De ki (Kulluk ve Dua için) yalvarmanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin?.." (Furkan Suresi- 77)

🌹Bilâkis yalnız Allaha yalvarırsınız O da (kaldırılması için) kendisine yalvardığınız belâyı (Musibeti) dilerse kaldırır" (Enam Suresi - 41)

🌹Rabbiniz şöyle buyurdu Bana dua edin kabul edeyim Çünkü bana ibadeti bırakıp büyüklük taslayanlar aşağılanarak cehenneme gireceklerdir (Mü'min Suresi - 60)


Hisnu'l Muslim Kur'an ve Sunnette Müslümanın Sığınaği Dua ve Zikirler
🌹 Rasulullah (a.s)'dan Dualar
Rivayetlerle bize ulaşan Rasulullah (a.s)'in belirli zamanlarda veya düzenli yaptığı, mü'minlerin yapmasını istediği veya ashabına öğrettiği duaları



Rahman ve Rahim Allah'ın Adıyla    Konularına Göre Dua Meali veya Dua Fihristi    Günlük Dualar ve Zikirler ... Kur'an-ı Kerim ve Hadis-i Şerif'ten Günlük Okunacak Ezberlenecek Arapça ve Türkçe Dualar | Ayet ve Hadislerden Derlenen Arapça ve Türkçe Dualar Oku ezberle veya indir

Kuranda Peygamberlerin Rasuller Nebiler ve Müminlerin Duaları
Âdem (a.s.), Nuh (a.s.), Lût (a.s.), İbrahim (a.s.), Yusuf (a.s.), Şuayp (a.s.), Musa (a.s.), Zekeriya (a.s.), Süleyman (a.s.) ve Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’in yaptığı ve Kur’an’da geçen dualar 1 - ) ★ ⇒   Kuranda Peygamberlerin Rasuller Nebiler ve Müminlerin Duaları
Adem (a.s.) ve Eşi Havva Annemizin Duası Adem (a.s.) ve eşi, cennette kendilerine yasaklanan ağacın meyvesinden yedikten sonra cennetten yeryüzüne indirilince şöyle dua etmişlerdir:
رَبَّنَا ظَلَمْنَا أَنْفُسَنَا وَإِنْ لَمْ تَغْفِرْ لَنَا وَتَرْحَمْنَا لَنَكُونَنَّ مِنَ الْخَاسِرِينَ
هُوَ الَّذ۪ي خَلَقَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ وَجَعَلَ مِنْهَا زَوْجَهَا لِيَسْكُنَ اِلَيْهَاۚ فَلَمَّا تَغَشّٰيهَا حَمَلَتْ حَمْلاً خَف۪يفاً فَمَرَّتْ بِه۪ۚ فَلَمَّٓا اَثْقَلَتْ دَعَوَا اللّٰهَ رَبَّهُمَا
لَئِنْ اٰتَيْتَنَا صَالِحاً لَنَكُونَنَّ مِنَ الشَّاكِر۪ينَ


 
Rabbenâ zalemnâ enfüsenâ ve il-lem teğfir lenâ ve terhamnâ le-nekûnenne minel-hâsirîn
Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik, eğer bizi bağışlamaz ve bize rahmetinle muamele etmezsen muhakkak ziyana uğrayacaklardan oluruz!” (Araf Suresi - 23)
O, sizi tek bir nefisten yarattı ve kendisiyle sükun bulması (durulup-yatışması) için ondan eşini var etti. Onu (eşini) örtüp-bürüyünce, o da bir yük yüklendi de bununla (bir süre) gezindi. Nihayet (yükü) ağırlaşınca ikisi de Rableri olan Allah'a "Eğer bize salih (bir çocuk) verirsen, andolsun şükredenlerden olacağız" diye dua ettiler. (Araf Suresi - 189)
Bu duayı Adem ve eşi, cennette kendilerine yasak edilen ağacın meyvesinden şeytana uyarak yedikten sonra yapmışlardır. (Bkz. Araf Suresi - 19-22 ⇒ Bakara Suresi - 35-36) “Âdem (vahiy yoluyla) Rabbi’nden birtakım kelimeler aldı, (bu kelimelerle amel edip Rabb’ine tövbe etti ve affı için yalvardı. Allah da) bunun üzerine tövbesini kabul etti. Şüphesiz O, tövbeleri çok kabul edendir, çok bağışlayandır.” ( Bakara Suresi - 37) Yüce Allah, Âdem (a.s.) ve eşinin dualarını kabul etmiş ve onları affetmiştir. İnsanların atası Âdem ve Havva’nın tövbe ve duası, nesli için örnek olmuştur. Bu duada yüce Allah, mü’minlere; insanın hata edebileceğini, yasak bir fiili işlediği zaman kendi nefsine zarar vermiş olacağını, bu durumda günahtan derhal tövbe edip affedilmesi için yalvarması gerektiğini, böyle yaparsa bağışlayacağını bildirmektedir.





2 - ) ★ ⇒   950 Yıl Peygamberlik Yapan Nuh (a.s.)’ın Kur’an-ı Kerimde geçen mübarek Duaları
Nuh (a.s.), kendisine iman etmeyen oğlu suda boğulunca (Hûd Suresi - 43); “Rabbim! Şüphesiz ki oğlum da ailemdendir. Senin vaadin elbette haktır, Sen hâkimler hâkimisin” diye Rabbine seslenmiş, bunun üzerine yüce Allah, “Ey Nuh! O, asla senin ailenden değildir, onun yaptığı iyi olmayan bir iştir. O hâlde hakkında hiçbir bilgin olmayan şeyi benden isteme. Ben sana cahillerden olmamanı öğütlerim” (Hûd Suresi - 45-46) buyurmuştur. Bu uyarı sonunda Nuh (a.s.), Allah’a şöyle dua etmiştir:
رَبِّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ أَنْ أَسْأَلَكَ مَا لَيْسَ لِي بِه۪ عِلْمٌ وَإِلاَّ تَغْفِرْ ل۪ي وَتَرْحَمْنِي أَكُنْ مِنَ الْخَاسِرِينَ




 
Rabbi innî e’ûzü bike en es’eleke mâ leyse lî bihî ’ılm. Ve illâ teğfirlî ve terhamnî eküm-minelhâsirîn
Ey Rabbim! Bilmediğim şeyi istemekten Sana sığınırım. Eğer Sen, beni bağışlamaz ve bana merhamet etmezsen ben hüsrana düşenlerden olurum!” (Hûd Suresi - 47)
Nuh (a.s.)’ın bu duasından, Allah’tan bir istekte bulu nurken dikkat edilmesi gerektiğini, dînen uygun olmayan, Allah’ın razı olmayacağı şeyleri istemenin doğru olmadığını, bunun cahillik olduğunu, böyle bir istek için de af dilenmesi gerektiğini öğreniyoruz.
انْصُرْنِي بِمَا كَذَّبُونِ رَبِّ




Rabbinsurnî bimâ kezzebûn
“Ey Rabbim! (Kavmimin) beni yalanlamalarına karşı bana yardım et!” (Mü’minûn Suresi -26)
وَقَالَ نُوحٌ رَّبِّ لَا تَذَرْ عَلَى الْأَرْضِ مِنَ الْكَافِرِينَ دَيَّارًا إِنَّكَ إِن تَذَرْهُمْ يُضِلُّوا عِبَادَكَ وَلَا يَلِدُوا إِلَّا فَاجِرًا كَفَّارًارَبِّ اغْفِرْ لِي وَلِوَالِدَيَّ وَلِمَن دَخَلَ بَيْتِيَ مُؤْمِنًا وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ وَلَا تَزِدِ الظَّالِمِينَ إِلَّا تَبَارًا
رَبِّ اغْفِرْ لِي وَلِوَالِدَيَّ وَلِمَنْ دَخَلَ بَيْتِيَ مُؤْمِنًا وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ وَلَا تَزِدِ الظَّالِمِينَ إِلَّا تَبَارًا




Nuh: “Rabbim, yeryüzünde kafirlerden yurt edinen hiç kimseyi bırakma.” dedi. “Çünkü Sen onları bırakacak olursan, Senin kullarını şaşırtıp-saptırırlar ve onlar, kötülükte sınırı aşan (facir’den) kafirden başkasını doğurmazlar. Rabbim, beni, annemi, babamı, mü’min olarak evime gireni, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla. Zalimlere yıkımdan başkasını arttırma.” (Nuh Suresi, 26-27)
Rabbiğfirlî veli-vâlideyye ve limen dehale beytiye mü’minen ve lil-mü’minîne vel-mü’minâti ve lâ tezidiz-zâlimîne illâ tebârâ
Ey Rabbim! Bana, babama, anama, mü’min olarak evime girene ve bütün mü’min erkek ve mü’min kadınlara mağfiret eyle. Zalimlerin de sadece helâkini artır.” (Nûh Suresi - 28)

Nuh (a.s.), İslâm düşmanlarına karşı Allah’ın yardım etmesini; kendisinin, anne-babasının ve bütün mü’minlerin bağışlanmasını istemekte, zalimlere de beddua etmektedir. Dolayısıyla biz, bu dua örneklerinden; kendimiz için dua ettiğimiz gibi yakınlarımız ve mü’minler için de dua etmemizi, insanlara zulmedenlere beddua edebileceğimizi öğreniyoruz.
فَدَعَا رَبَّهُ أَنِّي مَغْلُوبٌ فَانتَصِرْ




Sonunda Rabbine dua etti: “Gerçekten ben, yenik düşmüş durumdayım. Artık Sen (bu kafir toplumdan) intikam al. (Kamer Suresi - 10)
وَنَادَى نُوحٌ رَّبَّهُ فَقَالَ رَبِّ إِنَّ ابُنِي مِنْ أَهْلِي وَإِنَّ وَعْدَكَ الْحَقُّ وَأَنتَ أَحْكَمُ الْحَاكِمِينَ




Nuh Rabbine seslendi: Dedi ki: “Rabbim, şüphesiz benim oğlum ailemdendir ve Senin va’din de doğrusu haktır. Sen hakimler hakimisin.” (Hud Suresi - 45)
رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلاً مُبَارَكاً وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُنْزِل۪ينَ




Ve (tufandan sonra) de ki
"Rabbim beni mübarek (kutlu ve bereketli) bir yere indir, Sen konuklayanların en hayırlısısın." (Müminun Suresi - 29)




3 - ) ★ ⇒   İbrahim (a.s.)’in Duaları
Azim sahibi peygamberlerden biri olan Hz. İbrahim (a.s.); ilah diye putlara tapan kavmini tevhide/Allah’ın bir tek ilâh olduğu inancına çağırmış, putperestlikle mücadele etmiştir. Bu mücadele sürecinde putperest hükümdar Nemrut tarafından ateşe atılmış, ancak ilâhî lütfa mazhar olmuş, ateş onu yakmamış, güllük gülüstanlık olmuştur. İşte bu ulu Peygamberin Kur’ân’da bize örnek olacak duaları zikredilmiştir. İbrahim Peygamberin beş ayrı duası şöyledir:
رَبِّ هَبْ لِي حُكْمًا وَأَلْحِقْنِي بِالصَّالِحِينَ




Rabbi! Heblî hukmen ve el hıknî bis sâlihîn

Rabbim bana hüküm-hikmet bağışla ve beni salih olanlara kat.
وَاجْعَلْ ل۪ي لِسَانَ صِدْقٍ فِي الْاٰخِر۪ينَۙ




ve ceal li lisane sıdkin fil ahirin

Sonra gelecekler arasında benim için (konuşanlara, yalan ve iftiralardan uzak) bir lisan-ı sıdk (doğruluk dili) ver.
وَاجْعَلْن۪ي مِنْ وَرَثَةِ جَنَّةِ النَّع۪يمِۙ




ve cealni min veraseti cennetin naim

Beni (nimetlerle donatılmış) Naim cennetinin mirasçılarından kıl. (Şu’arâ Suresi - 83 -85)
رَبِّ هَبْ لِي مِنَ الصَّالِحِينَ




Rabbi! Heblî mines-sâlihîn

Ey Rabbim! Bana sâlihlerden (bir oğul) ihsan et!” (Sâffât Suresi - 100)
وَاِذْ قَالَ اِبْرٰه۪يمُ
رَبِّ اجْعَلْ هٰذَا الْبَلَدَ اٰمِناً وَاجْنُبْن۪ي وَبَنِيَّ اَنْ نَعْبُدَ الْاَصْنَامَۜ
رَبِّ اِنَّهُنَّ اَضْلَلْنَ كَث۪يراً مِنَ النَّاسِۚ فَمَنْ تَبِعَن۪ي فَاِنَّهُ مِنّ۪يۚ وَمَنْ عَصَان۪ي فَاِنَّكَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ
رَبَّـنَٓا اِنّ۪ٓي اَسْكَنْتُ مِنْ ذُرِّيَّت۪ي بِوَادٍ غَيْرِ ذ۪ي زَرْعٍ عِنْدَ بَيْتِكَ الْمُحَرَّمِۙ رَبَّـنَا لِيُق۪يمُوا الصَّلٰوةَ فَاجْعَلْ اَفْـِٔدَةً مِنَ النَّاسِ تَهْو۪ٓي اِلَيْهِمْ وَارْزُقْهُمْ مِنَ الثَّمَرَاتِ لَعَلَّهُمْ يَشْكُرُونَ
رَبَّـنَٓا اِنَّكَ تَعْلَمُ مَا نُخْف۪ي وَمَا نُعْلِنُۜ وَمَا يَخْفٰى عَلَى اللّٰهِ مِنْ شَيْءٍ فِي الْاَرْضِ وَلَا فِي السَّمَٓاءِ
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذ۪ي وَهَبَ ل۪ي عَلَى الْكِبَرِ اِسْمٰع۪يلَ وَاِسْحٰقَۜ اِنَّ رَبّ۪ي لَسَم۪يعُ الدُّعَٓاءِ




Hani İbrahim şöyle demişti "Rabbim. Bu şehri güvenli-emniyetli kıl, beni ve çocuklarımı putlara tapmaktan uzak tut.
Rabbim, gerçekten onlar (o putlar) insanlardan birçoğunu şaşırtıp-saptırdı. Bundan böyle kim bana uyarsa artık o bendendir, kim de bana isyan ederse kuşkusuz Sen Gafur'sun (çok bağışlayansın), Rahim'sin (rahmetinle çok esirgeyensin).
Ey Rabbimiz, çocuklarımdan bir kısmını dosdoğru namazı kılsınlar diye Beyt-i Haram yanında ekini olmayan (çorak) bir vadiye yerleştirdim. Artık Sen, insanların bir kısmının kalplerini onlara meyledici kıl ve onları bir takım ürünlerden rızıklandır ki (anlayıp)şükretsinler.
Rabbimiz. Şüphesiz ki Sen bizim saklı tuttuklarımızı da, açığa vurduklarımızı da bilmektesin. Çünkü yerde ve gökte hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz
İhtiyar halimde bana İsmail'i ve İshak'ı lutfeden Allah'a hamdolsun. Şüphesiz ki Rabbim duayı hakkıyle işitendir.
(İbrahim Suresi - 35-39)
رَبِّ اجْعَلْنِي مُقِيمَ الصَّلاَةِ وَمِنْ ذُرِّيَّتِي رَبَّنَا وَتَقَبَّلْ دُعَاءَ




Rabbic’alnî mükîmes-salâti ve min zürriyyetî Rabbenâ ve tekabbel du’âe.”

Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazını dosdoğru kılanlardan eyle! Ey Rabbimiz! Duamı kabul et!” (İbrahim Suresi - 40)
رَبَّنَا اغْفِرْ لِي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِنِينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ




Rabbene’ğfirlî veli-vâlideyye ve lilmü’-minîne yevme yegûmül-hısâb.”

Ey Rabbimiz! Herkesin hesaba çekileceği günde beni, ana-babamı ve mü’minleri bağışla!” (İbrahim Suresi - 41) İbrahim (a.s.), oğlu İsmail (a.s.) ile Kâbe’yi inşa edince şöyle dua etmişlerdir:
رَبَّنَا تَقَبَّلْ مِنَّاۜ اِنَّكَ اَنْتَ السَّم۪يعُ الْعَل۪يمُ
رَبَّنَا وَاجْعَلْنَا مُسْلِمَيْنِ لَكَ وَمِنْ ذُرِّيَّتِنَٓا اُمَّةً مُسْلِمَةً لَكَۖ وَاَرِنَا مَنَاسِكَنَا وَتُبْ عَلَيْنَاۚ اِنَّكَ اَنْتَ التَّوَّابُ الرَّح۪يمُ




Rabbenâ tekabbel minnâ inneke entessemî’ul-‘alîm. Rabbenâ vec’alnâ müslimeyni leke ve min zürriyyetinâ ümmetem müslimetelleke ve erinâ menâsikenâ ve tüb ‘aleynâ inneke entet-tevvâbürrahîm.”

Ey Rabbimiz! Bizden kabul buyur, hiç şüphesiz Sen işitensin, bilensin. Ey bizim Rabbimiz! Hem bizim ikimizi yalnız senin için boyun eğen müslümanlar kıl, hem de soyumuzdan yalnız senin için boyun eğen müslüman bir ümmet meydana getir ve bize ibadetimizin yollarını göster, tövbemize rahmetle bakıver. Hiç şüphesiz tövbeleri kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin.” (Bakara Suresi - 127-128)


İbrahim peygamberin dualarında Allah’tan şunlar istenmiştir:
– Hikmet,
– Salihler arasında olma,
– Salih / Müslüman evlat,
– İbadetlerinin kabul edilmesi,
– Dualarının kabul edilmesi,
– Neslinin Müslüman olması,
– İman ve İslâm’da sebat,
– Tövbesinin kabul edilmesi,
– Affedilmesi.
İbrahim peygamber, kendisi için dua ettiği gibi, annebabası,
nesli ve bütün mü’minler için de dua etmiş, kendisi
gibi onların mü’min olmalarını, imanda sebat etmelerini
ve ahirette bağışlanmalarını istemiştir. Bu dualar Kur’ân’da
zikredilmek suretiyle biz mü’minlere yol gösterilmiş, nasıl
dua edeceğimiz, duada neler isteyeceğimiz öğretilmiştir.


رَبَّـنَا عَلَيْكَ تَوَكَّلْنَا وَاِلَيْكَ اَنَبْنَا وَاِلَيْكَ الْمَص۪يرُ
رَبَّنَا لَا تَجْعَلْنَا فِتْنَةً لِلَّذ۪ينَ كَفَرُوا وَاغْفِرْ لَنَا رَبَّنَاۚ اِنَّكَ اَنْتَ الْعَز۪يزُ الْحَك۪يمُ




"Ey Rabbimiz. Biz Sana tevekkül ettik ve Sana yöneldik. Dönüş de ancak Sana'dır."
Rabbimiz, bizi küfredenler için bir fitne (konusu) kılma ve bizi bağışla Rabbimiz. Şüphesiz Aziz (üstün ve güçlü) ve Hakim (hüküm ve hikmet sahibi) olan Sensin (Mümtehine Suresi - 4-5)




4 - ) ★ ⇒   Lût (a.s.)’ın Duaları
Lût kavmi, âlemde kendilerinden önce kimsenin yapmadığı ahlâksızlığa (homoseksüelliğe) düştüler. (Araf Suresi - 80-81) Lût peygamberin (a.s.) ikazına rağmen bu çirkin işlerinden vazgeçmediler, üstelik Peygamberi de yalanladılar.Kavminin bu tutumuna karşı Lût (a.s.) Allah’a şöyle dua etmiştir
رَبِّ نَجِّنِي وَأَهْلِي مِمَّا يَعْمَلُونَ




Rabbi! Neccinî ve ehlî mimmâ ya’melûn

Rabbim! Beni ve âilemi bunların yaptıklarından kurtar! (Şu’ara S uresi - 169)
رَبِّ انْصُرْنِي عَلَى الْقَوْمِ الْمُفْسِدِينَ




Rabbi’nsurnî ‘alel-kavmil-müfsidîn

Ey Rabbim! Bozguncu / ortalığı fesada veren bu kavme karşı bana yardım et.” (Ankebût Suresi - 30)
Lût (a.s.), Allah’ın emir ve yasaklarını kavmine tebliğ etmiş, ahlâksızlığa saplanan kavmini bu bataklıktan kurtarmaya çalışmıştır. Ancak kavmi edepsizlikte ısrar edince, aynı toplumda yaşayan ailesini, mü’minleri ve kendisini bu kötülüklerden korumasını, kavminin azgınlıklarına ve zulümlerine karşı yardım etmesini yüce Allah’tan istemiştir. Biz, bu duadan kötü ahlâktan, haramlardan ve kötü davranışlı insanların kötülük, ahlâksızlık ve zararlarından korunmamız ve bu konuda Allah’tan yardım istememiz gerektiğini anlıyoruz.




5 - ) ★ ⇒   Yusuf (a.s.)’ın Duaları
Yusuf (a.s.), kardeşleri tarafından kıskançlık sebebiyle bir kuyuya atılmış, burada yolcular tarafından bulunmuş, Mısır’a götürülüp satılmıştır. Çok güzel ve sevimli olan Hz. Yusuf ’u Mısır Hazine bakanı almıştır. Bakanın evinde yaşarken bakanın eşi Zeliha, Hz. Yusuf ’a ahlâksız teklifte bulunur. Yusuf Peygamber kabul etmeyince de kendisine iftira eder. (bk. Yûsuf, 12/4-57) Bunun üzerine hapse girmesi söz konusu olunca şöyle dua eder:
رَبِّ السِّجْنُ أَحَبُّ إِلَيَّ مِمَّا يَدْعُونَنِي إِلَيْهِ وَإِلَّا تَصْرِفْ عَنِّي كَيْدَهُنَّ أَصْبُ إِلَيْهِنَّ وَأَكُنْ مِنَ الْجَاهِلِينَ




Rabbis-sicnü ehabbü ileyye mimmâ yed’ûnenî ileyhi ve illâ tasrif ‘annî keydehünne asbü ileyhinne ve ekümminel-câhilîn

Ey Rabbim! Zindan bana bunların davet ettikleri şeyden daha sevimlidir. Eğer Sen, bu kadınların tuzaklarını benden uzaklaştırmazsan, ben onların sevdasına düşer, cahillerden olurum.” (Yûsuf Suresi - 33)
Hapisten kurtulup Mısır’a Hazine bakanı olunca şu duayı yapmıştır:
رَبِّ قَدْ آٰتَيْتَنِي مِنَ الْمُلْكِ وَعَلَّمْتَنِي مِنْ تَأْوِيلِ الْأَحَادِيثِ فَاطِرَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ أَنْتَ وَلِيِّي فِي الدُّنْيَا وَالْاٰخِرَةِ تَوَفَّنِي مُسْلِمًا وَأَلْحِقْنِي بِالصَّالِحِينَ




Rabbi kad âteytenî minel-mülki ve ‘allemtenî min te’vîlil-ehâdîsi fâtıras-semâvâti vel-ardı ente veliyyî fiddünyâ vel-âhıreti teveffenî müslimevve elhıknî bissâlihîn

Anlamı: “Ey Rabbim! Sen bana dünya mülkünden nasip verdin ve bana rüyaların tabirinden bir ilim öğrettin. Ey gökleri ve yeri yoktan var eden Rabbim! Benim velim sensin, benim canımı müslüman olarak al ve beni sâlih kulların arasına kat!” (Yûsuf Suresi - 101)


Yusuf peygamberin duasında şu hususların öne çıktığını görüyoruz: Allah’ın haram kıldığı bir fiili işlememek için hapse girmeyi göze alan Hz. Yusuf, haram fiilden ancak Allah’ın yardımı ile kurtulmanın mümkün olduğunu dile getiriyor ve bu konuda Allah’tan yardım istiyor. Allah da onu bu kötülükten koruyor. (Yûsuf Suresi - 24) Mısır’da hazine bakanı olduktan sonra, Allah’ın kendisine verdiği mülkü ve ilmi itiraf ediyor, kendisinin velisi ve yardımcısı olduğunu dile getiriyor ve Allah’tan Müslüman olarak ölmeyi ve sâlihlerin arasına dâhil etmesini istiyor.




6 - ) ★ ⇒   Şuayb (a.s.)’in Duaları
رَبَّنَا افْتَحْ بَيْنَنَا وَبَ قَوْمِنَا بِالْحَقِّ وَأَنْتَ خَيْرُ الْفَاتِحِينَ




Rabbeneftah beynenâ ve beyne kavminâ bil-hakkı ve ente hayrul-fâtihîn

Anlamı: “Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasında adaletle hükmet! Sen hükmedenlerin en hayırlısısın.” (Araf Suresi - 89)
وَمَا تَوْف۪يق۪ٓي اِلَّا بِاللّٰهِۜ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَاِلَيْهِ اُن۪يبُ




Vemâ tevfîkî illâ billâhi ‘aleyhi tevek-keltü ve ileyhi ünîb

Başarım ancak Allah’ın yardımı iledir. Ben yalnızca O’na dayandım ve ancak O’na döneceğim.” (Hûd Suresi - 88)
Şuayb (a.s.)’ın peygamber gönderildiği toplum (Medyen halkı) fesada uğramış, sosyal düzeni bozulmuş, insan hakları ihlal edilir olmuştu; özellikle tartı ve ölçüde, alım ve satımda hile ve sahtekârlık doruk noktaya çıkmıştı. Allah’a ortaklar koşuyorlardı, çoğu mütekebbir insanlardı; özellikle ileri gelenleri, toplumun azgınları Peygamberin davetine icabet etmediler, peygamberi yalanladılar, yalanlamakla kalmadılar, peygamberi ve iman edenleri, kendi putperest dinlerine dönmedikleri takdirde taşlayacaklarını ve ülkelerinden çıkaracaklarını söylediler. İşte böyle bir ortamda kavminin hidayete yanaşmadığını anlayan Şuayp (a.s.); kavminin teklifini kabul etmedi, Allah’a güvendiğini ve O’na yöneldiğini, başarısının ancak Allah’ın yardımı ile mümkün olduğunu bildirdi, yüce Allah’a yalvardı, kavminin azgınlarını cezalandırması için dua etti, Allah da peygamberinin duasını kabul etti ve Medyen halkını korkunç bir gürültü ve deprem ile helâk etti. (Araf Suresi - 85–93 (Hûd Suresi - 84–95)




7 - ) ★ ⇒   Musa (a.s.)’nın Duaları
Musa (a.s.), azim sahibi, ulu peygamberlerden biridir. Firavunların idaresindeki İsraillilerin doğan erkek çocuklarının öldürüldüğü bir zamanda Mısır’da doğmuş, Allah’ın lütfu ile Firavun’un sarayında annesi ile birlikte büyümüştür. İsrail oğullarına peygamber olarak gönderilmiş, kendisine Tevrat verilmiştir. Asa ve yed-i beyza mucizeleri vardır. Allah’ın kendisi ile konuştuğu bir peygamberdir. Henüz peygamberlikle görevlendirilmeden önce Mısır’da bir İsrailli’yi savunmak için bir kıptîye bir tokat vurmuş, kıptî de bu tokat ile ölüvermiştir. (bk.Kasas Suresi - 3-42) Bunun üzerine şu duayı yapmıştır:
رَبِّ إِنِّي ظَلَمْتُ نَفْسِي فَاغْفِرْ لِي فَغَفَرَ لَهُ إِنَّهُ هُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ




Okunuşu: “Rabbi innî zalemtü nefsî feğfirlî fe-ğafera lehû innehû hüvel-ğafûrurrahîm

Ey Rabbim! Ben nefsime zulmettim, beni bağışla! dedi. (Allah) onu bağışladı. Çünkü O, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.” (Kasas Suresi - 16) Musa (a.s.), bu duasında istemeyerek ölümüne sebep olduğu bir kimseden dolayı kendisine zulmettiğini itiraf etmekte ve bu kusurun bağışlanmasını Allah’tan istemektedir. Yüce Allah da onu bağışladığını, kendisinin çok bağışlayan ve çok merhamet eden olduğunu bildirmektedir. Bir kıptînin ölümüne sebep olduğundan, cezalandırılmaktan korktuğu için Mısır’dan gizlice kaçmış ve Allah’a şöyle dua etmiştir:
رَبِّ نَجِّنِي مِنَ الْقَوْمِ الظَّالِمِينَ




Okunuşu: “Rabbi neccinî minel-kavmiz-zâlimîn.

Anlamı: “Ey Rabbim! Beni zalimler güruhundan kurtar.” (Kasas Suresi - 21)
Allah da duasını kabul etmiş ve onu korumuştur. Musa (a.s.), Tur dağından döndüğünde kavminin Samirî’nin yaptığı buzağıya taptıklarını gördü. Kendisi ile birlikte peygamber olan kardeşi Harun’a kızdı. Harun (a.s.), kavminin söz dinlemediğini, nerede ise kendisini öldüreceklerini söyledi, bunun üzerine Musa (a.s.) şöyle dua etti:
رَبِّ اغْفِرْ لِي وَلِأَخِي وَأَدْخِلْنَا فِي رَحْمَتِكَ وَأَنْتَ أَرْحَمُ الرَّاحِمِينَ




Okunuşu: “Rabbiğfirlî ve li-ahî ve edhılnâ fî rahmetike ve ente erhamür-râhımîn

Ey Rabbim! Beni ve kardeşimi bağışla! Bizi rahmetinin içine al. Sen merhametlilerin en merhametlisisin.” (Araf Suresi - 151) İsrailoğullarına peygamber olarak görevlendirildiği süreçte kavminin Samirî’nin buzağıya tapmalarından sonra yüce Allah kendisi ile Tur dağında buluşma vaad etti. Kavminden yetmiş kişi ile Tur’a gitti. Allah ile konuştu, seçtiği kimseler buna muttali oldukları hâlde, Allah’ı açıkça görmeden inanmayız dediler. Yüce Allah da onları şiddetli bir sarsıntı ile sarstı, bayıldılar. Bunun üzerine Musa (a.s.), Allah’a şöyle dua etti:
رَبِّ لَوْ شِئْتَ أَهْلَكْتَهُمْ مِنْ قَبْلُ وَإِيَّايَ أَتُهْلِكُنَا بِمَافَعَلَ السُّفَهَاءُ مِنَّا إِنْ هِيَ إِلاَّ فِتْنَتُكَ تُضِلُّ بِهَا مَنْ تَشَاءُ وَتَهْدِي مَنْ تَشَاءُ أَنْتَ وَلِيُّنَا فَاغْفِرْ لَنَا وَارْحَمْنَا وَأَنْتَ خَيْرُ الْغَافِرِينَ وَاكْتُبْ لَنَا فِي هَذِهِ الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الْاٰخِرَةِ إِنَّا هُدْنَاإِلَيْكَ




Okunuşu: “Rabbi! Lev şi’te ehlektehüm min kablü ve iyyâye e tühlikünâ bimâ fe’ales-süfehâü minnâ in hiye illâ fitnetüke tüdıllü bihâ men teşâü ve tehdî men teşâü. Ente veliyyünâ feğfirlenâ verhamnâ ve ente hayrül-ğâfirîne vektüb lenâ fî hâzihid-dünyâ hasene-tevve fil-âhıreti innâ hüdnâ ileyke.”

Rabbim! Dileseydin daha önce beni ve onları yok ederdin, aramızdaki beyinsizlerin yaptıkları yüzünden bizi yok mu edeceksin? Bu, Senin imtihanından başka bir şey değildir, bununla dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola iletirsin; bizim dostumuz Sensin; bizi bağışla, bize merhamet et. Sen bağışlayanların en iyisisin. Bize bu dünyada da iyilik, güzellik ve nimet yaz, ahirette de. Biz sana yöneldik.” (Araf - 156-157) Yüce Allah, Musa (a.s.)’a kendisini ilâh yerine koyan Firavun’a gidip onu imana davet etmesini emretti. Musa (a.s.), bu görev üzerine şöyle dua etti:
قَالَ رَبِّ شْرَحْ لِي صَدْرِي وَيَسِّرْ لِي أَمْرِي وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِنْ لِسَانِي يَفْقَهُوا قَوْلِي وَاجْعَلْ لِي وَزِيرًا مِنْ أَهْلِي هَارُونَ أَخِي اُشْدُدْ بِهِ أَزْرِي وَأَشْرِكْهُ فِي أَمْرِي كَيْ نُسَبِّحَكَ كَثِيرًا وَنَذْكُرَكَ كَثِيرًا إِنَّكَ كُنْتَ بِنَا بَصِيرًا




“Kâle Rabbiş-rahlî sadrî ve yessirlî emrî vahlül ‘ukdetem millisânî yefkahû kavlî vec’al lî vezîran min ehlî Hârûne ahî üşdüd bihî ezrî ve eşrikhü fî emrî key nüsebbihake kesîran ve nezkürake kesîran inneke künte binâ basîra

Mûsâ, dedi ki: Ey Rabbim! Göğsüme genişlik ver, işimi kolaylaştır, dilimden düğümü çözüver de sözümü iyi anlasınlar. Bana âilemden bir vezir ver; Kardeşim Harun’u, onunla arkamı kuvvetlendir, onu da (elçilik) görevime ortak yap ki Seni çok tesbih edelim ve Seni çok analım. Şüphesiz Sen, bizi görensin.” (Tâ-hâ Suresi - 25-35) Musa (a.s.), Allah’ın emir ve yasaklarını tebliğ etmekle görevlendirildiği insanları iman ve ibadete davet etti, onları haram ve kötü davranışlardan sakındırdı. Sözüne kulak vermeyenlere; ‘benim size söylediklerimi yakında anlayacak ve hatırlayacaksınız’, dedi (bk. Mü’min Suresi - 37-47) ve şöyle dua etti:

وَاُفَوِّضُ اَمْر۪ٓي اِلَى اللّٰهِۜ اِنَّ اللّٰهَ بَص۪يرٌ بِالْعِبَادِ




“Ve üfevvidu emrî ilallâhi innellâhe basîrumbil-‘ıbâdi

Ben işimi Allah’a havale ediyorum. Şüphesiz Allah, kullarını görür, gözetir.” (Mü’min Suresi - 44)

Musa (a.s.)’ın dualarında şu unsurlar dikkatimizi çekiyor:
Musa (a.s.);
– İstemeyerek bir hata işleyince, hemen tövbe edip
Allah’tan affını istemiştir.
– İnsanların kendisine zarar vermemesi için Allah’a sığınmış
ve kendisini korumasını talep etmiştir.
– Kavminden birtakım azgınların davranışları sebebiyle
helâk edilmemesi için dua etmiştir.
– Dünya ve ahirette Allah’ın kendisine ve mü’minlere
iyilik, güzel ve nimet (hasene) vermesini istemiştir.
– İslâm’ı tebliğ görevini yerine getirebilmesi için başarı,
kolaylık ve konuşma yeteneği istemiştir.
– İşlerini ve başarısını Allah’a havale etmiştir.
– Dua ederken Allah’ın güzel isimlerini zikretmiştir.





8 - ) ★ ⇒   Zekeriya (a.s.)’nın Duaları
Hz. Musa ile Hz. Hârûn’un babası olan İmrân’ın hanımı hamile kalınca, “Rabbim! Karnımdakini sırf sana hizmet etmek üzere adadım. Benden kabul et, şüphesiz sen hakkıyla işitensin, hakkıyla bilesin” (Al-i İmrân Suresi - 35) diye dua eder, çocuğu doğunca “Meryem” adını verir. Meryem’in teyzesinin kocası ve İsrailoğullarına gönderilen peygamberlerden olan Zekeriyya (a.s.), Allah’ın emri ile Beyt-i Makdis’te çocu 374 ğun bakımını üstlenir. Zekeriyya, çocuğun bulunduğu bölmeye her girişinde yanında bir yiyecek bulur. “Meryem, bu sana nereden geldi?” diye sorar. Daha sonra babasız olarak Hz. İsa’yı dünyaya getirecek olan Meryem de “Bu, Allah katından” diye cevap verir. (bk. Âl-i İmrân Suresi - 35–37 (Enbiya Suresi - 89) Zekeriyya, burada Allah’a şöyle dua eder:
رَبِّ هَبْ لِي مِنْ لَدُنْكَ ذُرِّيَّةً طَيِّبَةً إِنَّكَ سَمِيعُ الدُّعَاءِ




Okunuşu: “Rabbi heblî milledünke zürriyyeten tayyibeten inneke semî’uddü’âi.

Anlamı: “Ey Rabbim! Bana katından temiz bir soy ihsan eyle, şüphesiz sen duayı işitensin!” (Âl-i İmrân Suresi - 38)
رَبِّ لَا تَذَرْنِي فَرْدًا وَأَنْتَ خَيْرُ الْوَارِثِينَ




Okunuşu: “Rabbi lâ tezarnî ferden ve ente hayrulvârisîn.

Anlamı: “Rabbim! Beni yalnız başıma bırakma (bana bir çocuk ver), Sen varislerin en hayırlısısın.” (Enbiyâ Suresi - 89)
Yüce Allah, Zekeriya (a.s.)’nın duasını kabul eder ve kendisine yaşlı olmasına rağmen Yahya’yı ihsan eder. (bk. Âl-i İmrân Suresi - 39–41 (Enbiyâ Suresi - 90)



إِذْ نَادَى رَبَّهُ نِدَاء خَفِيًّا قَالَ
رَبِّ إِنِّي وَهَنَ الْعَظْمُ مِنِّي وَاشْتَعَلَ الرَّأْسُ شَيْبًا وَلَمْ أَكُن بِدُعَائِكَ رَبِّ شَقِيًّا وَإِنِّي خِفْتُ الْمَوَالِيَ مِن وَرَائِي وَكَانَتِ امْرَأَتِي عَاقِرًا فَهَبْ لِي مِن لَّدُنكَ وَلِيًّا يَرِثُنِي وَيَرِثُ مِنْ آلِ يَعْقُوبَ وَاجْعَلْهُ رَبِّ رَضِيًّا




  • Hani o, gizli bir sesle Rabbine niyaz etmişti: Rabbim! dedi, benden (vücudumdan), kemiklerim zayıfladı, saçım başım ağardı. Ve ben, Rabbim, sana (ettiğim) dua sayesinde hiç bedbaht olmadım. Doğrusu ben, arkamdan iş başına geçecek olan yakınlarımdan endişe ediyorum. Karım da kısırdır. Tarafından bana bir veli (oğul) ver. Ki o bana vâris olsun; Ya'kub hanedanına da vâris olsun. Rabbim, onu rızana lâyık kıl! (Meryem Suresi - 3-6)





  • 9 - ) ★ ⇒   Süleyman (a.s.)’ın Duaları

  • Kuş ve karınca dilini bilen, hükümdar peygamberlerden biri olan, insanlardan, cinlerden ve kuşlardan ordusu bulunan, Davud peygamberin oğlu Süleyman (a.s.), ordusu ile karınca vadisine gelir, bir karıncanın, “Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin, Süleyman ve orduları farkında olmadan sizi ezmesin” dediğini duyar, karıncanın sözüne güler (Neml, 27/15–19) ve Allah’a şöyle dua eder:

  • رَبِّ أَوْزِعْنِي أَنْ أَشْكُرَ نِعْمَتَكَ الَّتِي أَنْعَمْتَ عَلَيَّ وَعَلَى وَالِدَيَّ وَأَنْ أَعْمَلَ صَالِحًا تَرْضَاهُ وَأَدْخِلْنِي بِرَحْمَتِكَ فِي عِبَادِكَ الصَّالِحِينَ




  • Okunuşu: “Rabbi evzi’nî en eşküra ni’metekelletî en’amte ‘aleyye ve ‘alâ vâlideyye ve en a’mele sâlihan terdâhü ve edhılnî bi-rahmetike fî ‘ıbâdikes-sâlihîn.
    Anlamı: “Ey Rabbim! Bana ve anama-babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın iyi iş yapmamı gönlüme ilham eyle ve rahmetinle, beni iyi kulların arasına dâhil et.” (Neml Suresi - 19)
    Süleyman (a.s.), şiddetli bir hastalığa yakalanır, cansız ceset denecek hâle gelir, sonra tekrar sağlığına kavuşur ve Allah’a şöyle dua eder:

  • رَبِّ اغْفِرْ لِي وَهَبْ لِي مُلْكًا لَا يَنْبَغِي لِأَحَدٍ مِنْ بَعْدِي إِنَّكَ أَنْتَ الْوَهَّابُ




  • Okunuşu: “Rabbiğfirlî ve heblî mülkellâ yembeğî li ehadimmin ba’dî inneke entel-vehhâb.
    Anlamı: “Ey Rabbim! Beni bağışla ve bana benden sonra kimseye lâyık olmayacak bir mülk / hükümranlık bahşet. Şüphesiz, Sen çok bahşedicisin.” (Sâd Suresi - 35) Yüce Allah, duasını kabul eder. Rüzgârı emrine verir, cinleri ona boyun eğdirir. (bk. Sâd Suresi - 36–38) Süleyman (a.s.)’ın duasında yüce Allah’tan; – Nimete şükredebilmeyi nasip etmesini, – Salih ameller işleyebilmesini, – Salih kulları arasına dâhil etmesini, – Bağışlamasını, – Mülk / saltanat vermesini istemiştir. Süleyman (a.s.)’ın Allah’tan hem dünya, hem ahiret, hem maddî hem manevî isteklerde bulunduğunu ve duasında Allah’ın güzel isimlerini zikrettiğini öğreniyoruz.





  • 10 - ) ★ ⇒   Peygamberimiz Muhammed (s.a.s.)’in Duaları
  • Miladî 571 yılında Mekke’de dünyaya gelen, 610 yılında peygamberlik ile görevlendirilen, 13 yılı Mekke’de 10 yılı Medine’de olmak üzere 23 yıl peygamberlik yapan Hz. Muhammed (s.a.s.), diğer peygamberlerden farklı olarak bir topluma değil bütün toplumlara, bütün insanlara ve cinlere peygamber olarak gönderilmiş, kendisi ile peygamberlik sona ermiştir. O, her konuda mü’minlere örnektir, âlemlere rahmettir. İlk muhatapları olan müşrik Mekke halkını İslâm’a davet etmiş, ancak dirençle karşılaşmış, insanların Müslüman olması için her türlü gayreti sarf etmiş, halkı Müslüman olmuyorlar diye çok üzülmüştür. (İsra Suresi - 6 (Şu’ara Suresi - 3) Yüce Allah, peygamberini teselli etmiş, görevinin sadece tebliğ etmek olduğunu müteaddit defalar kendisine bildirmiş, iman etmekten yüz çevirirlerse şöyle dua etmesini buyurmuştur:

  • حَسْبِيَ اللّٰهُۘ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۜ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظ۪يمِ




  • Okunuşu: “Hasbiyellâhü lâ ilâhe illâ hû. ‘Aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbül-arşil’azîm.”
    Anlamı: “Bana Allah yeter. O’ndan başka ilâh yoktur. Ben O’na güvendim ve O, büyük Arş’ın Rabbidir.” (Tevbe Suresi - 129)
  • رَبِّ احْكُمْ بِالْحَقِّ وَرَبُّنَا الرَّحْمٰنُ الْمُسْتَعَانُ عَلَى مَا تَصِفُونَ




  • Okunuşu: “Rabbihküm bilhakkı ve Rabbüner- Rahmânül-müste’ânü alâ mâ tesıfûn.”
    Anlamı: “Ey Rabbim! Aramızda gerçekle hükmet ve Rabbimiz O Rahmân’dır ki, isnat ettiğiniz (yalan) vasıflarınıza karşı yardımına sığınılacak olan ancak O’dur.” (Enbiya Suresi - 112)

  • رَبِّ إِمَّا تُرِيَنِّي مَا يُوعَدُونَ
    رَبِّ فَلَا تَجْعَلْن۪ي فِي الْقَوْمِ الظَّالِم۪ينَ




  • Okunuşu: “Rabbi immâ türiyennî mâ yû’adûn. Rabbi felâ tec’alnî fil-kavmiz-zâlimîn.”
    Anlamı: “Rabbim! Eğer onlara vaad edilen azabı bana mutlaka göstereceksen, Rabbim! Bu durumda beni, o zalimler topluluğunda bulundurma.” (Mü’minûn Suresi - 93–94)
  • رَّبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاطِينِ وَأَعُوذُ بِكَ رَبِّ أَنْ يَحْضُرُونِ




  • Okunuşu: “Rabbi e’ûzü bike min hemezâtiş-şeyâtîn. Ve e’ûzü bike rabbi eyyahdurûn.”
    Anlamı: “Rabbim! Şeytanların kışkırtmalarından sana sığınırım! Onların yanımda bulunmalarından da sana sığınırım.” (Mü’minûn, 23/97–98)

  • رَّبِّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَأَنْتَ خَيْرُ الرَّاحِمِينَ




  • Okunuşu: “Rabbiğfir verham ve ente hayrürrâhımîn.”
    Anlamı: “Rabbim! Bağışla, merhamet et, Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın.” (Mü’minûn Suresi - 118)
    Beş vakit namaz ve kendisine mahsus olan teheccüt namazı emrinin akabinde (İsrâ, 17/78–79) şöyle dua etmesini istemiştir.
  • رَبِّ أَدْخِلْنِي مُدْخَلَ صِدْقٍ وَأَخْرِجْنِي مُخْرَجَ صِدْقٍ وَاجْعَلْ لِي مِنْ لَدُنْكَ سُلْطَانًا نَصِيرًا




  • Okunuşu: “Rabbi edhılnî müdhale sıdkıvve ahricnî muhrace sıdkıvec’allî milledünke sültânen nasîra.”
    Anlamı: “Rabbim! Gireceğim yere doğrulukla girmemi sağla, çıkacağım yerden de doğrulukla çıkmamı nasip et ve benim için kendi katından yardım edici bir kuvvet ver.” (İsrâ Suresi - 80)
    Vahyedilen henüz tamamlanmadan Kur’ân’ı acele okumaması konusunda uyardıktan sonra yüce Allah, şöyle dua etmesini emretmiştir:
  • رَّبِّ زِدْنِي عِلْمًا




  • “Rabbi zidnî ‘ılmâ
    “Rabbim, ilmimi artır!” (Tâ-hâ Suresi - 114)
    Yüce Allah’ın peygamberimize emrettiği dualarda, dünyevî ve uhrevî isteklerini özellikle yardım ve ilim isteme, şeytan ve zalimlerden uzak kalma arzusunun öne çıktığını ve dualarda Allah’ın güzel isimleri ve nitelikleri ile övüldüğünü görmekteyiz. Peygamber duaları, Allah’tan ne isteyeceğimiz ve nasıl dua edeceğimiz konusunda bizim için birer örnektir. Peygamberlerin yaptığı duaların dışında Kur’ân’da Havârilerin, Ashab-ı A’râf ’ın, Hz. Musa’ya iman edenlerin, Ashab-ı Kehf ’in, Tâlut’un ve sâlih mü’minlerin yaptığı dua örnekleri de vardır.





  • Kuran ve Sünnet Işığında 7/24 Dua ile Hayatımızı Düzenlemek Arapça ve Türkçe Dualar
    1 - ) ★ ⇒   Uyurken üç defa Okunacak Dua
    اَسْتَغْفِرُ الله اَلْعَظِيم اَلْكَرِيم اَلَّلذِي لاَ اِلاَهَ اِلاّهُوَ اَلْحَيُّ الْقَيُّومُ وَاَتُوبُ اِليْهِ



  • Estağfirullah! El-azıym, el-Kerim ellezi la ilahe illa Hüvel Hayyel Kayyume ve etubü ileyh
    Kendisinden başka hiç bir ilâh olmayan, diri ve her an yaratıklarını gözetip duran yüce Allah’tan bağışlanmamı dilerim
    Ebû Dâvûd, Vitir 26; ⇒ Tirmizî, Daavât 118; ⇒ Hâkim, el-Müstedrek, I, 511. ⇒ Ayrıca bk. İbni Mâce, Edeb 57




  • 2 - ) ★ ⇒   Uyurken Okunacak Dua
    بِاسْمِكَ اللَّهُمَّ أَحْيَا وَأَمُوتُ

  • Bismike Allahumme ehya ve emutu
    “Allahım! Senin adınla hayat yaşarım, senin adınla ölürüm.”
    Buhârî, Deavât 6, 7, 13, 15, Tevhid 13; ⇒ Müslim, Zikir, 59





  • 3 - ) ★ ⇒   Uyurken Okunacak Dua
    أَعُوذُ بِكَلِمَاتِ اللَّهِ التَّامَّاتِ مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَ
    بسم الله بسم الله بسم الله
    اَعُوذُ بِعِزَّةِاللهِ وَقُدْرَتِهِ مِنْ شَرِّ ماَ أَجِدُ وَأُخاُذُرِ مِنْ وَجعِي هذاَ
    أُعِيذُكَ بِكَلِمَاتِ اللهِ التَّآمَّةِ مِنْ كُلِّ شَيْطَانٍ وَهَآمَّةٍ وَمِنْ كُلِّ عَيْنٍ لامَّةٍ



  • Eûzü bikelimâtillahi’ttâmmâti min şerri mâ Khalâka
    “Allah’ın eksiksiz, mükemmel kelimeleri ile yarattıklarının şerrinden Allah’a sığınıyorum.”
    "Bismillah, Bismillah, Bismillah, eûzü bi izzeti'llâhi ve kudratihî min şerri mâ ecidü ve uhâziru min vecaî hâzâ
    Allah'ın ismiyle,Allah'ın ismiyle,Allah'ın ismiyle, Vücudumda duyduğum ağrının şerrinden ve sakındığım,korktuğum şu acıdan ve ağrıdan Allah'ın izzet ve kudretine sığınırım
    Ü’îzükümâ bi kelimâtillâhi’t-tâmmeti min külli şeytânin ve haammetin. Ve min külli ‘aynin laammetin Sizi her türlü şeytan ve zehirli hayvanlardan ve bütün kem gözlerden Allah’ın eksiksiz kelimelerine ısmarlarım ⇒ Müslim, el-Câmiu’s-Sahih, VIII ⇒ İbn Mâce, Tıb, 36; ⇒ İbn Hıbbân, Edıye, No. 1012-1013





  • 4 - ) ★ ⇒   Sabah uyanınca ilk okunacak Dualar
    اَلْحَمْدُ ِللَّهِ الَّذِى أَحْيَانَا بَعْدَ مَا أَمَاتَنَا وَإِلَيْهِ النُّشُورُ



  • El Hamdulillah-illezi ehyana ba'de me emetena ve ileyhin- nuşur
    “Bizi öldürdükten sonra tekrar hayat veren Allah’a hamdolsun! Zaten dönüşümüz de O’nadır .”
    Buhârî, Deavât 7, 15, Tevhid 13; ⇒ Müslim, Zikir, 59.





  • 5 - ) ★ ⇒   Sabah uyanınca ilk okunacak Dualar
    لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرِ
    سُبْحاَنَ اللهِ وَ الْحَمْدُ لِلهِ وَ لَا اِلَاهَ اِلاَّ اللهُ وَللهُ اَكْبَرْ وَلَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ اِلاَّ بِاللهِ الْعَلِيِّ الْعَظِيمْ
    رَبِّ اغْفِرْ ليِ



  • Lâ ilâhe illâllahu vahdehu lâ şerîke leh lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr
    “Sübhânellâhi vel hamdü lillêhi ve lê ilâhe illallâhu vellâhu ekber, ve lê havle ve lê kuvvete illê billêhil aliyyil azîm” Rabbiğfirli

    Allah’tan başka hak ilah yoktur. O birdir ve ortağı yoktur. Mülk O’nundur ve Hamd da O’nadır. O, her şeye gücü yetendir.
    Allah’ı tüm noksanlıklardan tenzih ederim. Hamd Allah'adır. Allah’tan başka hak ilah yoktur ve Allah en büyüktür. Güç ve kuvvet, ancak yüce ve büyük olan Allah’a âittir. ⇒ Rabbim! Bani mağfiret eyle
    (Buhari, el-Câmiu’s-Sahih - IV, 153) ⇒ Buhârî, Bkz. Fethu’l-Bârî, 11/113, ⇒ Müslim, 4/2083 ⇒ Buhârî, Bkz. Fethu’l-Bârî, 3/39 ⇒ Lafız İbn-i Mâce'ye âittir. Bkz. Sahih-i İbn-i Mâce, 2/335.





  • 6 - ) ★ ⇒   Sabah uyanınca ilk okunacak Dualar
    بِسْمِ اللَّهِ الَّذِى لاَ يَضُرُّ مَعَ اسْمِهِ شَىْءٌ فِى الْأَرْضِ وَلاَ فِى السَّمَاءِ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ



  • Bismillahillezi Lâ Yedurrü meâ ismihi şey-ün fil-erdi ve lâ fissemai ve hü ves semiül âlim
    Allah'ın yüce ismine sığınana yerde ve gökte hiç bir şey zarar veremez! O her şeyi işitir ve her şeyi bilir.
    ⇒ Müslim, Zikr, 37 (2698) ⇒ (Ebu Davud, Edeb, 101)





  • 7 - ) ★ ⇒   Tuvalete Girerken Okunacak Dualar
    اَللَّهُمَّ إِنيِّ أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْخُبُثِ وَالْخَبَائِثِ



  • Allahume inni euzubike minel khupsi vel Khabais
    Ey Allah’ım! Pislikten ve pis olan şeylerden erkek ve dişi şeytanlardan Sana sığınırım
    ⇒ Buhari 1/45, ⇒ Müslim 1/283





  • 8 - ) ★ ⇒   Tuvaleten çıkarken okunacak dua
    غُفْرَانَكَ     اَلْحَمْدُ لِلّهِ الّذِى اَذْهَبَ عَنِّي اْلاَذَى وعَافَانِي



  • Ğufraneke ya Rahman el Hamdulilah-il lezi ezheb anil eza ve afani
    “Benden ezayı giderip afiyet veren Allah'a hamdolsun!” derdi.
    Ebu Davud, Taharet, 17; Tirmizi, Taharet, 5.





  • 9 - ) ★ ⇒   Abdest Alırken Okunacak Dualar
    بِسْمِ اللهِ  
    اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذ۪ى جَعَلَ الْمَآءَ طَهُورًا وَجَعَلَ الْاِسْلَامَ نُورًا  
    اَللَّهُمَّ اغْفِرْ لِي ذَنْبِي وَوَسِّعْ لِي فِي داَرِي وَباَرِكْ لِي فِي رِزْقِي



    Bismillah - Allahın Adıyla Başlarım
    el Hamdulillah-il lezi cealel mae tahuren ve calel İslame nura -
    Suyu temizleyici İslâmı da nur kılan Allah’a Hamdolsun
    Allahümma'ğfirli zenbi ve vassi'li fi dâri ve bârik li fi rızki
    Allah'ım günahımı mağfıret et, evimi bana genişlet, rızkımı bana mubârek kıl

    Nesâi ise Amelül-Yevmi vel-Leyle’de tahric etmiştir. Bkz. Zâdü’l-Meâd (2/387) ⇒ Ebu Dâvud, İbn-i Mâce, Ahmed; Bkz. İrvâu’l-Ğalîl (1/122) ⇒ Rezin tahric etmiştir. İbnu's-Sünni Amelü'I-yevm ve'l-Leyl, 5, 10




    10 - ) ★ ⇒   Abdest Bitince Okunacak Dualar
    سُبْحَانَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْـهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
    أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّداً عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ
    للّٰهُمَّ اجْعَلْنِى مِنَ التَّوَّاب۪ينَ وَاجْعَلْن۪ى مِنَ الْمُتَطَهِّر۪ينَ وَاجْعَلْن۪ى مِنْ عِبَادِكَ الصَّالِح۪ينَ



    Subhanek Allahume vebi hamdike en la ilahe illa ente esteğfiruke ve etubu ileyke
    Allah’ım sana hamdederek Seni tüm noksanlıklardan tenzih ederim. Senden başka hiçbir ilah olmadığına şehâdet ederim. Senden bağışlanma diler ve Sana tevbe ederim.
    Eşheduel lailahe illallah vahdehule şerikeleh ve eşheduenne Muhammeden abduhu ve rasuluhu
    Ben Şâhadet ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur. O’nun ortağı da yoktur. Ben Şâhadet ederim ki Muhammed O’nun kulu ve Rasuludur
    Allah'ım beni tevbe edenlerden çok temizlenenlerden ve sâlih kullarından kıl
    Tirmizi (1/78) ⇒ Bkz. Sahih-i Süneni Tirmizi (1/18) ⇒ Nesâî,Amelu’l-Yevmi ve’l-Leyle(s.173) ⇒ Bkz.İrvâu’l-Ğalîl(1/135- 2/94)
    Not:
    Banyo veya gusul abdestindede aynı dualar okunabilir..





    11 - ) ★ ⇒   Ezan Okunduktan Sonra Okunacak Dualar

    اللَّهُمَّ رَبَّ هَذِهِ الدَّعْوَةِ التَّامَّةِ وَالصَّلاَةِ الْقَائِمَةِ آتِ مُحَمَّدًا الْوَسِيلَةَ وَالْفَضِيلَةَ وَابْعَثْهُ مَقَامًا مَحْمُودًا الَّذِي وَعَدْتَهُ
    وَأَنَا أَشْهَدُ أَنْ لآ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَه،ُ وَأَنَّ مُحَمَّداً عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ
    رَضِيتُ بِاللهِ رَباًّ، وَبِمُحَمَّدٍ رَسُولاً، وَبِالإِسْلاَمِ دِيناً
    اَللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ كَمَا صَلَّيْتَ عَلَى إِبْرَاهِيمَ وَعَلَى آلِ إِبْرَاهِيمَ إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ
    اَللَّهُمَّ بَارِكْ عَلَى مَحَمَّدٍ وَعَلَى آلِ مَحَمَّدٍ كَمَا بَارَكْتَ عَلَى إِبْرَاهِيمَ وَعَلَى آلِ إِبْرَاهِيمَ إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ




     
    Allahümme rabbe hazihi’d-da’veti’t-tâmmeh, ve’s-salâti’l-gâimeh, âti Muhammedeni’l-vesîlete ve’l-fazîlete veb’ashü makâmem-Mahmûdeni’l-lezî vaadteh
    Bu tam davetin ve kılınacak namazın sahibi olan Allah’ım! (Efendimiz) Muhammed’e vesîle makamını ve fazileti ikram eyle. O’na vaat ettiğin Makam-ı Mahmud’u ihsan eyle.

    Ben de Allah’tan başka hakkıyla ibadet olunan hiçbir ilah olmadığına, O’nun bir olduğuna ve ortağının bulunmadığına şehadet ederim. Yine, Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in Allah’ın Kulu ve Rasulu olduğuna şehadet ederim. Rab olarak Allah’ı, Rasul olarak Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i ve Din olarak İslam’ı seçtim ve razı oldum.”

    Ey Allah’ım! İbrahim (Aleyhisselam) ve İbrahim (Aleyhisselam)’ın ailesine salat ettiğin gibi Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ve Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in ailesini de salat et. Şüphesiz ki Sen çok övülensin, şeref sahibisin.

    Ey Allah’ım! İbrahim (Aleyhisselam)’ı ve İbrahim (Aleyhisselam)’ın ailesini mübarek kıldığın gibi, Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i ve Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in ailesini de mübarek kıl. Şüphesiz ki Sen çok övülensin, şeref sahibisin.”
    Buhari 2/665, ⇒ Müslim 385/12 ⇒ Ebu Davud 529, ⇒ Tirmizi 211, Nesei , ⇒ İbni Mace 722 Buharî, Ezan 8; ⇒ Müslim, Salat 11, (384) ⇒ Müslim 386/13, ⇒ Tirmizi 210 ⇒ Müslim 384/11, İbni Huzeyme 418




    12 - ) ★ ⇒   İftitahi Tekbirden Sonra Okunan Dualar ⇒ Namaza Başlarken Okunacak Dualar ⇒ Tekbir Getirdikten Sonraki İftitah Duaları ⇒ Subhaneke Allahumme ve Hamdike Duası - 1

    سُبْحَانَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، وَتَبَارَكَ اسْمُكَ، وَتَعالَى جَدُّكَ، وَلاَ إلَهَ غَيْرُكَ




     
    Subhaneke Allahumme ve bi Hamdike ve Tebarekesmuke ve Teala cedduke ve la ilahe ğayruke
    Allahım! Sana hamd ederek seni tüm noksanlıklardan tenzih ederim. İsmin mübârek ve azametin yücedir. Senden başka hak ilah yoktur.
    Sahih-i Tirmizi (1/77) ⇒ Tirmîzî, Salat 179, (242, 243), c.1, s.183-184; ⇒ Ebû Dâvud, Salat 119,120 (776), c.3, s.196; ⇒ Sahih-i İbn-i Mâce (1/135) ⇒ İbnu Mâce, İkâmeti's-Salat 1 (804), c.3, s.7; ⇒ Nesaî, İftitah 18 (899-900)




    13 - ) ★ ⇒   İftitahi Tekbirden Sonra Okunan Dualar ⇒ Namaza Başlarken Okunacak Dualar ⇒ Tekbir Getirdikten Sonraki İftitah Duaları ⇒ Veccehtu vechiye lillezi fetares-semavati vel-erda hanifen - 2

    وَجَّهْتُ وَجْهِىَ لِلَّذِي فَطَرَ السَّمَاواتِ وَالارْضَ حَنِيفاً [مُسْلِما] وَمَا أنَا مِنَ الْمُشْرِكِينَ. إنَّ صَلاََتِي وَ نُسُكِي وَمَحْيَاىَ وَمَمَاتِي للَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ، لاَشَرِيكَ لَهُ وَبِذلِكَ أُمِرْتُ وَأنَا أَوَّلُ الْمُسْلِمِينَ. اللَّهُمَّ أَنْتَ الْمَلِكُ لاَ إِلهَ إَّلا أَنْتَ




     
    Veccehtu vechiye lillezi fetares-semavati vel-erda hanifen muslimen vema ene minel-muşrikine inne salati ve nüsuki ve mahyaye ve memati lillahi rabbil-alemine laşerike lehu ve bizalike umirtu ve ene minel-muslimine. Allahumme Ente Meliku la ilahe illa Ente.
    Yüzümü, hakka yönelerek, gökleri ve yeri yaratana çevirdim ve ben, O’na ortak koşanlardan değilim. Benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm, Âlemlerin Rabbi Allah içindir. O’nun ortağı yoktur. Ben bununla emrolundum ve ben müslümanlardanım. Müslim, (1/534) ⇒



    14 - ) ★ ⇒   İftitahi Tekbirden Sonra Okunan Dualar ⇒ Namaza Başlarken Okunacak Dualar ⇒ Tekbir Getirdikten Sonraki İftitah Duaları ⇒ Allahümme bâid beynî ve beyne hatâyâyâ - 3

    اللَّهُمَّ بَاعِدْ بَيْنِي وَبَيْنَ خَطَايَاىَ كَمَا بَاعَدْتَ بَيْنَ المَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ
    اَللّهُمَّ نَقِّنِي مِنْ خَطَايَاىَ كَماَ يُنَقَّى الثَّوْبُ الأَبْيَضُ مِنَ الدَّنَسِ
    اَللّهُمَّ اَغْسِلْنِي مِنْ خَطاياىَ بِالْمَاءِ و الثَّلْجِ وَالْبَرْدِ




     
    Allahümme bâid beynî ve beyne hatâyâyâ kemâ bâadte beyne'l-meşrıkı ve'l-mağribi. Allahümme nakkinî min hatâyâyâ kemâ yunakka's-sevbu'l-ebyedu mine'd-denesi. Allahümme'ğsilnî min hatâyâyâ bi's-selci ve'l-mâi ve'l-beredi
    Allahım! Doğu ve batının arasını uzaklaştırdığın gibi, beni de günahlarımdan uzaklaştır. Allahım! Beyaz elbisenin kirden temizlendiği gibi, beni de günahlarımdan temizle. Allahım! Beni günahlarımdan kar, su ve dolu ile arındır (temizle) Buhâri (1/181) ⇒ Müslim (1/419)

    <

    15 - ) ★ ⇒   İftitahi Tekbirden Sonra Okunan Dualar ⇒ Namaza Başlarken Okunacak Dualar ⇒ Tekbir Getirdikten Sonraki İftitah Duaları ⇒ Allahümme Rabbi Cebraile ve Mikaile ve İsrafile - 4

    اَللهُمَّ ربَّ جبرائيلَ و ميكائيلَ و إسرافيلَ
    فاطرَ السَّماواتِ و الأَرْضِ، عالِمَ الغيْبِ و الشَّهادَةِ أَنْتَ تَحْكُمُ بَيْنَ عِبادِكَ فِيما كانُوا فيهِ يَخْتَلِفُونَ. اِهْدِنِي لِماَ اخْتُلِفَ فِيهِ مِنَ الْحَقِّ بِإِذْنِكَ، إِنَّكَ تَهْدِي مَنْ تَشاءُ اِلَى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ




     
    Allahümme Rabbi Cebraile ve Mikaile ve İsrafile fatıras -semavati vel ardı Alimel ğaybi veş şehedeti Ente tehkumu beyna ibadetike fima kanu fihi yahtelefun ihdini li mehatelefu fihi minel hakkı bi iznike inneke tehdi menteşu ila sıratım mustakim
    Ey Allah’ım! Ey Cebrail’in, Mikail’in ve İsrafil’in Rabbi! Ey göklerin ve yerin yaratıcısı! Ey gizlileri ve aşikâre olanları bilen! Kulların arasında ihtilafa düştükleri konularda hüküm verecek olan sensin! İhtilaf edilen hususlarda beni doğruya ve gerçeğe ulaştır. Çünkü sen dilediğini doğru yola ulaştırırsın
    Müslim, 1/534 ⇒ Müslim, Ebû Avâne. Müslim, Salatü'l-müsafirin 200 (770)




    16 - ) ★ ⇒   İftitahi Tekbirden Sonra Okunan Dualar ⇒ Namaza Başlarken Okunacak Dualar ⇒ Tekbir Getirdikten Sonraki İftitah Duaları ⇒ Allahu Ekber Kebiran Allahu Ekber Kebiran - 5

    اللَّهُ اَكْبَرُ كَبِيراً، اللَّهُ اَكْبَرُ كَبِيراً، اللَّهُ اَكْبَرُ كَبِيراً، وَالْحَمْدُ للَّهِ كَثِيراً، وَالْحَمْدُ للَّهِ كَثِيراً، وَسُبْحَانَ اللَّهِ بُكْرَةً وَأَصِيلاً
    أَعُوذُ بِاللهِ السَّمِيعِ الْعَلِيمِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ مِنْ هَمْزِهِ وَنَفْخِهِ وَنَفْثِهِ




     
    Allahu Ekber Kebiran Allahu Ekber Kebiran Allahu Ekber Kebiran vel Hamadulillahi kesiran vel Hamadulillahi kesiran ve Subhan Allahi bukraten ve asilen euzu billahis Semil Alimi mineş şeytanir racim min hemzihi ve nefkhihi ve nefsihi
    Allah en büyüktür Allah en büyüktür Allah en büyüktür. Allah’a çokça hamd olsun. Allah’a çokça hamd olsun. Sabah akşam Allah’ı tesbih ederim.
    Müslim, Mesâcid 150, (601) ⇒ Tirmizî, Daavât 137, (3586) ⇒ Nesâî İftitâh 8, (2,125) ⇒ Ebu Dâvud (1/203) ⇒ İbn-i Mâce (1/265) ⇒ Ahmed (4/85) Müslim, İbn-i Ömer -radıyallahu anhumâ-’dan benzerini tahric etmiştir, onda bir de kıssa zikredilir (1/420)




    17 - ) ★ ⇒   Ruku'da Okunacak Dualar ⇒ Sübhâne rabbiye’l-azîm” (üç defa) - Sübhane rabbiye’l-azîmi ve bihamdih - 1

    سُبْحَانَ رَبِّىَ الْعَظِيم
        veya    
    سُبْحَانَ رَبِّىَ الْعَظِيمِ و بِحَمِْدهِ




     
    Sübhâne rabbiye’l-azîm” (üç defa)
    Sübhane rabbiye’l-azîmi ve bihamdihi (en az üç defa)

    Azim Rabbimi tesbih ederim.
    Yüce Rabbimi O’nu Hamd ederek tesbih ederim
    Ebû Dâvud, Salât 149,150 (886), c.3, s.395,396 ⇒ İbn Mâce, İkame­tü's-salât 20 (888, 890), c. 3, s. 135-136 ⇒ Ebû Dâvud, Salât 146,147 (870), c.3, s.368, 369




    18 - ) ★ ⇒   Ruku'da Okunacak Dualar ⇒ Sübbûhun Kuddûsun Rabbül melâiketi ver'ruh - 2

    سُبُّوحٌ قُدُّوسٌ رَبُّ المَلاَئِكةِ وَالرُّوحِ
        veya    
    سُبْحَانَ ذِي الْجَبَرُوتِ وَ الْمَلَكُوتِ وَ الْكِبْرِياَءِ وَ الْعَظَمَةِ




     
    Sübbûhun Kuddûsun Rabbül melâiketi ver'ruh
    Sübhâne zi’l- Ceberûti ve’l- Melekûti ve’l- Kibriyâi ve’l- Azameti

    “Münezzehsin Mukaddessin Meleklerin ve Ruh’un Rabbisin.
    Bütün Kahharlığın Bütün Mülkün Yüceliğin ve Büyüklüğün Sahibi Allah’ı tesbih ederim Müslim (1/353) ⇒ Ebu Dâvud (1/230) ⇒ Müslim, Ebû Avâne. Müslim, Salat 223 (487), c.3, s.1468 ⇒ Nesaî, İftitah 101 (1048), c.1-2, s.604 ⇒ Ebû Dâvud, Salât 146,147 (872), c.3, s.372




    19 - ) ★ ⇒   Ruku'da Okunacak Dualar > ⇒ Sübhâneke Allahümme ve bihamdike Allahümmeğfirlî - 3

    سُبْحَانَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِك اللَهُمَّ اغْفِرِْلي
        veya    
    اللَهُمَّ اغْفِرِْلي ⇐ اللَهُمَّ اغْفِرِْلي




     
    Sübhâneke Allahümme ve bihamdike Allahümmeğfirlî
    Allah’ım Seni Hamd ederek tesbih ederim. Allah’ım beni bağışla.
    Buhârî, Sıfatü's-salat 42, 58 (63, 85), c.2, s.791-792, 809 ⇒ Müslim, Salât 217 (484), c.3, s.1465 ⇒ Ebû Dâvud, Salât 147,148 (877), c.3, s.382 ⇒ Nesaî, İftitah 154,155 (1122, 1123), c.1-2, s.633 ⇒




    20 - ) ★ ⇒   Ruku'da Okunacak Dualar ⇒ Allahümme leke reka’tü ve bike âmentü ve leke eslemtü ve aleyke tevekkeltü - 4

    اللَّهُمَّ لَكَ رَكَعْتُ، وَبِكَ آمَنْتُ، وَلَكَ أسْلَمْتُ، وَعَلَيْكَ تَوَكَّلْتُ، أنْتَ رَبِّي خَشَعَ سَمْعي، وَبَصَري، وَدَمِي، وَلَحْمي، وَعَظْمِي وعَصَِبي للّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ




     
    Allahümme leke reka’tü ve bike âmentü ve leke eslemtü ve aleyke tevekkeltü ente Rabbî haşa’a sem’î ve basarî ve demî ve lahmî ve azmî ve asabî lillahi Rabbilâlemîn
    Ey Allahım Sana rükû yapıyorum Sana inandım Sana teslim oldum Sana tevekkül ettim. Sen Rabbimsin kulağım gözüm kanım etim kemiklerim ve sinirlerim âlemlerin Rabbi Allah’ın önünde korku ve sevgiyle eğildim Müslim (1/534) ⇒ İbn-i Mâce dışında diğer sünen sahipleri (Tirmizi, Ebu Dâvud, Nesâi) tahriç etmiştir.




    21 - ) ★ ⇒   Ruku'dan Doğruluken Okunacak Dualar ⇒ SemiAllahu limen Hamideh - 1

    سَمِعَ اللّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ
    اللَّهُمَّ رَبّنَا وَ لَكَ الْحَمْدُ
    حَمْداً كَثِيراً طَيِّباً مُبَارَكاً فِيهِ




     
    SemiAllahu limen Hamidehu
    Allahumme Rabbenâ ve leke’l- Hamdu
    Hamden kesiran tayyiben mubareken fihi

    Allah, kendisine hamd edenin hamdini işitip kabul etti.
    Rabbimiz ve Sana Hamd olsun
    Rabbimiz Çok Temiz ve Mübarek bir Hamd ile Sana Hamd olsun
    Buhârî, Sıfatü's-salat 36, 45 (58, 68), c.2, s.787, 794 ⇒ Müslim, Salat 25, 28 (391, 392), c.3, s.1233, 1236 ⇒ Fethu’l-Bâri (2/282)




    22 - ) ★ ⇒   Secde de Okunacak Dualar ⇒ Sübhâne rabbiye’l-a’lâ - 1

    سُبْحَانَ رَبِّيَ ْالأَعْلَى
        veya    
    سُبْحَانَ رَبِّىَ الأعْلَى و بِحَمْدِهِ




     
    Sübhâne rabbiye’l-a’lâ
    Sübhâne rabbiyel a’lâ ve bihamdihi

    En yüce olan Rabbimi tesbih ederim.(üç defa -Bazen bunu üçten fazla tekrar ederdi-)
    En yüce Rabbimi hamd ederek tesbih ederim. (üç defa)
    İbn Mâce, İkametü's-salât 20 (888), c.3, s.135-136 ⇒ Ebû Dâvud, Salât 149-150 (886), c.3, s.395-396 ⇒ [Ebû Dâvud, Salât 146-147 (870), c.3, s.368-36
    23 - ) ★ ⇒   Secdede Okunacak Dualar ⇒ Sübbûhun Kuddûsun Rabbül melâiketi ver'ruh - 2

    سُبُّوحٌ قُدُّوسٌ رَبُّ المَلاَئِكةِ وَالرُّوحِ
        veya    
    سُبْحَانَ ذِي الْجَبَرُوتِ وَ الْمَلَكُوتِ وَ الْكِبْرِياَءِ وَ الْعَظَمَةِ




     
    Sübbûhun Kuddûsun Rabbül melâiketi ver'ruh
    Sübhâne zi’l- Ceberûti ve’l- Melekûti ve’l- Kibriyâi ve’l- Azameti

    “Münezzehsin Mukaddessin Meleklerin ve Ruh’un Rabbisin.
    Bütün Kahharlığın Bütün Mülkün Yüceliğin ve Büyüklüğün Sahibi Allah’ı tesbih ederim Müslim (1/353) ⇒ Ebu Dâvud (1/230) ⇒ Müslim, Ebû Avâne. Müslim, Salat 223 (487), c.3, s.1468 ⇒ Nesaî, İftitah 101 (1048), c.1-2, s.604 ⇒ Ebû Dâvud, Salât 146,147 (872), c.3, s.372




    24 - ) ★ ⇒   Secdede Okunacak Dualar ⇒ Sübhâneke Allahümme ve bihamdike Allahümmeğfirlî - 3

    سُبْحَانَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِك اللَهُمَّ اغْفِرِْلي
        veya    
    اللَهُمَّ اغْفِرِْلي ⇐ اللَهُمَّ اغْفِرِْلي




     
    Sübhâneke Allahümme ve bihamdike Allahümmeğfirlî
    Allah’ım Seni Hamd ederek tesbih ederim. Allah’ım beni bağışla.
    Buhârî, Sıfatü's-salat 42, 58 (63, 85), c.2, s.791-792, 809 ⇒ Müslim, Salât 217 (484), c.3, s.1465 ⇒ Ebû Dâvud, Salât 147,148 (877), c.3, s.382 ⇒ Nesaî, İftitah 154,155 (1122, 1123), c.1-2, s.633 ⇒
    25 - ) ★ ⇒   Secde de Okunacak Dualar ⇒ Allahümmeğfirlî zenbî küllehu, dikkahu ve cillehu - 4
    اللَّهُمَّ! اغْفِرْ لِي ذَنْبِي كُلَّهُ، دِقَّهُ وَجِلَّهُ، أوَّلَهُ وَآخِرَهُ، عَلاَنِيَتَهُ وَ سِرَّهُ




     
    Allahümmeğfirlî zenbî küllehu, dikkahu ve cillehu, ve evvelehu ve âhirahu ve alâniyetehu ve sırrahu
    “Allah’ım günahımın hepsini; küçüğünü ve büyüğünü, ilkini ve sonuncusunu, açığını ve gizli­sini bağışla Müslim, Salat 216 (483), c.3, s.1465
    26 - ) ★ ⇒   Secde de Okunacak Dualar ⇒ Allahümme! Leke secedtü ve bike âmentü - 5

    اللَّهُمَّ! لَكَ سَجَدْتُ، وَبِكَ آمَنْتُ، وَلَكَ أسْلَمْتُ، [وانْتَ رَبِّي]. سَجَدَ وَجْهِىَ لِلَّذِى خَلَقَهُ وَصَوَّرَهُ، [فاَحْسَنَ صُوَرَهُ] وَشَقَّ سَمْعَهُ، وَبَصَرَهُ [ف]تَبَارَكَ اللّهُ أحْسَنُ الخَالِقِينَ




     
    Allahümme! Leke secedtü ve bike âmentü ve leke eslemtü ve ente rabbî, secede vechî lillezî halakahu ve sav­verahu feahsene suverahu ve şekka sem’ahu ve basa­rahu, fetebârekellahu ahsenul-halikîn
    Allahım! Sana secde ettim, sana inandım, sana teslim oldum. Sen benim Rabbimsin. Yüzüm de, kendisini yaratıp şekillendiren, en güzel biçimi veren, ona kulağını, gözünü takana secde etmiştir. Yaratanların en güzeli olan Allah ne yücedir
    Müslim, Ebû Avâne, Tahâvî ve Dârekutnî. ⇒ Müslim, Salâtul-Müsâfirîn 201 (771), c.4, s.2193 ⇒ Ebû Dâvud, Salât 121, (760) ⇒ Nesâî, İftitâh 157-159 (1126-1128), c.1-2, s.635-636 ⇒ Ebû Dâvud, Salât 118-119 (760), c.3, s.161-162
    27 - ) ★ ⇒   Secde de Okunacak Dualar ⇒ Sübhâneke [Allahümme] ve bi-hamdike lâ ilâhe illâ ente - 6

    سُبْحَانَكَ [اللَّهُمَّ] وَ بِحَمْدِكَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ
        veya    
    الَلَّهُمَّ! اغْفِرْ لِي مَا أَسْرَرْتُ وَ مَا أَعْلَنْتُ




     
    Sübhâneke [Allahümme] ve bi-hamdike lâ ilâhe illâ ente
    Allahümmeğfirlî mâ esrartu ve mâ a’lentu

    Allah’ım seni hamd ile tesbih ederim, senden başka ilâh yoktur.
    Allah’ım! Gizli ve açık işlediğim günahlarımı ba­ğış­la. Müslim, Ebû Avâne, Nesâî ve İbn Nasr. [Müslim, Salat 221 (485), c.3, s.1467 ⇒ Nesaî, İftitah 162 (1132), c.1-2, s.637 ⇒ İbn Ebû Şeybe (62/112/1) ⇒ Nesaî, İftitah 156 (1124), c.1-2, s.634
    27 - ) ★ ⇒   İki Secde Arasında Okunacak Dualar ⇒ - 1
    اللَّهُمَّ رَبِّ اغْفِرْ لِي وَارْحَمْنِي وَاجْبُرْنِي وَارْفَعْنيِ وَاهْدِنِي وعَافِنِي و ارْزُقْنِي
        veya    
    رَبِّ! اغْفِرْ لِي ، اغْفِرْ لِي




     
    Allahümme (bir rivayette: Rabbi)! İğfirlî ve’rhamnî [ve’cburnî] [ve’rfa’nî] ve’hdinî [ve âfinî] ve’rzuknî
    Rabbiğfir lî, iğfir lî

    Ey Allah’ım Ey Rabbim ! Beni bağışla, bana acı, merhamet et, gönlümü hoş tut, derecemi yük­selt, beni doğruya ulaştır, bana afiyet ver, bana rızık ver. Ey Rabbim! Beni bağışla, Rabbim beni bağışla. Allah’ım seni hamd ile tesbih ederim, senden başka ilâh yoktur.
    Allah’ım! Gizli ve açık işlediğim günahlarımı ba­ğış­la. Tirmizî, Salat 210 (283), c.1, s.207 ⇒ İbn Mâce, İkametü's-salât 23 (898), c.3, s.149 ⇒ Ebû Dâvud, Salât 140-141 (850), c.3, s.330 ⇒ İbn Mâce, İkametü's-salât 23 (897), c.3, s.148
    28 - ) ★ ⇒   Tilavet Secdesinde Okunacak Dualar ⇒ Vechiye lil lezi halakahu ve savvarahu veşakka semahu - 1

    سَجَدَ وَجْهِيَ لِلَّذِي خَلَقَهُ، وَشَقَّ سَمْعَهُ وَبَصَرَهُ بِحَوْلِهِ وَقُوَّتِهِ فَتَباَرَكَ اللهُ أَحْسَنُ الْخاَلِقِينَ




    Tilavet Secdesinde Okunacak Duaların devamı için tıklayın

     
    Vechiye lil lezi halakahu ve savvarahu veşakka semahu ve basarahu bi havlihi ve kuvvetihi fe tebarekallahu ehsenul haligiiin
    Yüzüm yaradanına, kendisinden gücü ve kuvvetiyle kulak ve göz açana secde etti. Yaradanların en güzeli Allah’ın şanı ne yücedir. Ebu Davud 1414, ⇒ Nesei 1128, ⇒ Tirmizi 577, ⇒ Hakim 800, ⇒ Nesâî, Tatbik: 27
    29 - ) ★ ⇒   et Tahhiyyatu (Teşehud de) Okunacak Dualar ⇒ et Tahhiyyatu ve Sonra Okunacak Dualar - 1

    التّحِيّاتُ للّهِ وَالصّلَوَاتُ وَالطَّيِّبَاتُ. السَّلاَمُ عَلَيْكَ أيُّهَا النّبىُّ! وَرَحْمَةُ اللّهِ وَبَركَاتُهُ، السّلاَمُ عَلَيْنَا وَعَلى عِبَادِ اللّهِ الصّالِحِينَ، أشْهَدُ أنْ لاَ إلَهَ إلاَّ اللّهُ وَأشْهَدُ أنَّ مُحَمّداً عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ




     
    et-Tahiyyâtü li’llâhi ve’s-salavâtü ve’t-tayyibât es-selâmü aleyke eyyühe’n-nebiyyü ve rahmetu’lllāhi ve berekâtüh es-selâmü aleynâ ve alâ ibâdi’llâhi’s-sâlihîn eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlüh
    Dilimizle, vücudumuzla ve tüm mallarımızla yapılan ibadetlerin hepsi sadece Allah’a mahsustur. Tüm kulluk ve ibadetler ondan başkasına yapılamaz. Ey son Peygamber olan Muhammed (s.a.v.)! Allah’ın rahmeti, bereketi selam ve selameti senin üzerine olsun. Yine Allah’ın selam ve saadeti bizim üzerimize ve Allah’ın salih kullarına olsun. Ben Şahadet ederim ki Allah’tan başka gerçek ilah yoktur. Yine Şahadet ederim ki Muhammed (s.a.v.), Allah’ın kulu ve Resuludur.”
    (Buhârî, “Eźân”, 148, 150 ⇒ Müslim, “Śalât”, 55) ⇒ Nesâî, İftitah: 193 ⇒ İbn Mâce, İkame: 24
    30 - ) ★ ⇒   et Tahhiyyatu Okunduktan Sonra Okunacak Dualar ⇒ et Tahhiyyatu Okunduktan Sonra Okunacak Dualar - 1

    للّهُمَّ صَلِّ عَلى مُحَمّدٍ وَعلى آلِ مُحَمّدٍ كَمَا صَلَّيْتَ عَلى اِبْرَاهِيمَ وَ آلِ اِبْرَاهِيمَ اِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ. و بَارِكْ عَلى مُحَمّدٍ وَعلى آلِ مُحَمّدٍ كَمَا بَارَكْتَ عَلى اِبْرَاهِيمَ وَ آلِ اِبْرَاهِيمَ اِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ




     
    Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Mu­hammed, kemâ sallayte alâ İbrahîme ve âli İbrahîm inneke hamîdun mecîd. Ve bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed, kemâ bârekte alâ İbrahîme ve âli İb­rahîm, inneke hamîdun mecîd.”
    “Allah’ım! İbrahim’e ve âl-i İbrahim’e salât ettiğin gibi Muhammed’e, âl-i Muhammed’e’ de salât et. Şüphesiz ki, sen her dilde ve her kalpte övülen ve büyüklüğü, yüceliği ve işlerinin güzelliği ile tanınansın. İbrahim’e ve âl-i İbrahim’e bereketler verdiğin gibi Muham­med’e ve âl-i Muhammed’e de bereketler ver. Şüphesiz ki, sen her dilde ve her kalpte övülen ve büyüklüğü, yüceliği ve işlerinin güzelliği ile tanınansın.
    Buhâri, Bkz. Feth’ul-Bâri (1/13) ⇒ Müslim (1/301) ⇒ Nesaî, Sehv 51, 52 (1288-1290), c. 3-4, s.70-72
    31 - ) ★ ⇒   et Tahhiyyatu ve Salavat okunduktan Sonra Okunacak Dualar
    ⇒ Salavattan Sonra Okunacak Dualar Rabbenâ âtina ⇒ Rabbenâğfirlî ..v.d.. - 1
    اللَّهُمَّ إنِّي أعُوذُ بِكَ مِنْ عذَابِ جهَنَّمَ ، وَمِنْ عَذَابِ القَبرِ، وَمِنْ فِتْنةِ المحْيَا والمَماتِ
    وَمِنْ شَرِّ فِتْنَةِ المَسِيح الدَّجَّالِ
    اَللَّهُـمَّ أَعِنِّا عَلَى ذِكْرِكَ، وَشُكْرِكَ، وَحُسْنِ عِبَادَتِكَ
    رَبَّنَا آتِنَا فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الآخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ
    رَبِّ اجْعَلْن۪ي مُق۪يمَ الصَّلٰوةِ وَمِنْ ذُرِّيَّت۪يۗ رَبَّـنَا وَتَقَبَّلْ دُعَٓاءِ
    رَبَّنَا اغْفِرْ لِي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِنِينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ




    ⇒ Allâhümme innî eûzü bike min azâbi cehennem ve min azâbi’l-kabr ve min fitneti’l-mahyâ ve’l-memât ve min şerri fitneti’l-mesîhi’d-deccâl.
    ⇒ Allâhümme einnî ala zikrike ve şukrike ve hunu ibadetike
    ⇒ Allahumme la tuhricna mineddünya illa ma'aşşehadeti vel iman
    ⇒ Rabbenâ âtina fid'dunyâ haseneten ve fil'âhirati haseneten ve kınâ azâben nâr.
    ⇒ Rabbenâğfirlî ve li-vâlideyye ve lil-Mu'minine yevme yekûmu'l hisâb.


    Allah’ım, cehennem azabından ve kabir azabından, hayat ve ölüm fitnesinden, kör deccalin fitnesine uğramaktan sana sığınırım
    Allahım! Seni zikretmek nimetlerine şükretmek ve Sana güzelce ibâdet etmek bana yardım et
    Allahım! Bizi dünyadan ancak kelime-i şahadet ve imanla çıkar
    Ey bizim Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ve güzellik, ahirette de iyilik, güzellik ver. Bizi ateş azabından koru. (Bakara Suresi - 201)
    Rabbim, beni namazı sürekli kılanlardan eyle, zürriyetimi de (soyumdan gelecekleri de). Ey (bizim) Rabbimiz, duamı kabul buyur. Ey bizim Rabbimiz! Beni, anamı ve babamı ve bütün mü'minleri hesap gününde (herkesin sorguya çekileceği günde) bağışla (İbrahim Suresi - 40 - 41)

    Müslim, Mesâcid 128. ⇒ Ayrıca bk. Müslim, Mesâcid 130-134 ⇒ Ebu Davud, Salât 149, 179 ⇒ Nesaî, Sehv 64)
    32 - ) ★ ⇒   Kunut Duaları (Vitir Namazında Okunacak Dualar)
    ⇒ Kunut Duaları ⇒ - 1
    اَللَّهُمَّ إِنَّا نَسْتَعِينُكَ وَ نَسْتَغْفِرُكَ وَ نَسْتَهْدِيكَ ﴿﴾ وَ نُؤْمِنُ بِكَ وَ نَتُوبُ اِلَيْكَ ﴿﴾ وَ نَتَوَكَّلُ عَلَيْكَ وَنُثْنِى عَلَيْك اْلخَيْرَ كُلَّهُ نَشْكُرُكَ وَ لاَ نَكْفُرُكَ ﴿﴾ وَ نَخْلَعُ وَ نَتْرُكُ مَنْ يَفْجُرُكَ
    اَللَّهُمَّ اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَ لَكَ نُصَلِّى وَ نَسْجُدُ ﴿﴾ وَ اِلَيْكَ نَسعْىَ وَ نَحْفِدُ ﴿﴾ نَرْجُو رَحْمَتَكَ وَ نَخْشَى عَذَابَك ﴿﴾ اِنَّ عَذَابَكَ بِاْلكُفَّارِ مُلْحِقٌ



    Allâhumme innâ nesteînuke ve nestağfiruke ve nestehdik. Ve nu'minu bike ve netûbu ileyk. Ve netevekkelu aleyke ve nusni aleykel-hayra kullehu neşkuruke ve lâ nekfuruke ve nahleu ve netruku men yefcuruk
    Allâhumme iyyâke na'budu ve leke nusalli ve nescudu ve ileyke nes'a ve nahfidu nercû rahmeteke ve nahşâ azâbeke inne azâbeke bilkuffâri mulhık

    Allahım! Senden yardım isteriz, günahlarımızı bağışlamanı isteriz, razı olduğun şeylere hidayet etmeni isteriz. Sana inanırız, sana tevbe ederiz. Sana güveniriz. Bize verdiğin bütün nimetleri bilerek seni hayır ile överiz. Sana şükrederiz. Hiçbir nimetini inkar etmez ve onları başkasından bilmeyiz. Nimetlerini inkar eden ve sana karşı geleni bırakırız.

    Allahım! Biz yalnız sana kulluk ederiz. Namazı yalnız senin için kılarız, ancak sana secde ederiz. Yalnız sana koşar ve sana yaklaştıracak şeyleri kazanmaya çalışırız. İbadetlerini sevinçle yaparız. Rahmetinin devamını ve çoğalmasını dileriz. Azabından korkarız, şüphesiz senin azabın kafirlere ve inançsızlara
    اَلْحَمْدُللهِ رَبِّ العَالَمِينَ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ مَالِكِ يَوْمِ الدِّينِ إيَّاكَ نَعْبُدُ وإيَّاكَ نَسْتَعِينُ اِهْدِنَا الصِّراطَ الْمُسْتَقِيمَ صِرَاطَ الَّذِينَ أنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلاَ الضَّالِّيِنَ



    « Hamd, âlemlerin Rabbi, merhametli olan, merhamet eden ve Din Günü’nün sahibi olan Allah’a mahsustur. (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz. Bizi doğru yola, nimete erdirdiğin kimselerin, gazaba uğramayanların, sapmayanların yoluna eriştir. » (Fatiha Suresi - 1- 6)
    آمَنَ الرَّسُولُ بِمَا أُنزِلَ إِلَيْهِ مِن رَّبِّهِ وَالْمُؤْمِنُونَ كُلٌّ آمَنَ بِاللّهِ وَمَلآئِكَتِهِ وَكُتُبِهِ وَرُسُلِهِ لاَ نُفَرِّقُ بَيْنَ أَحَدٍ مِّن رُّسُلِهِ وَقَالُواْ سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا غُفْرَانَكَ رَبَّنَا وَإِلَيْكَ الْمَصِيرُ



  • Elçi, kendisine Rabbinden indirilene iman etti, mü’minler de. Tümü, Allah’a, meleklerine, Kitaplarına ve elçilerine inandı. “O’nun elçileri arasında hiç birini (diğerinden) ayırdetmeyiz. İşittik ve itaat ettik. Rabbimiz bağışlamanı (dileriz). Varış ancak Sana’dır” dediler. (Bakara Suresi - 285)

  • لاَ يُكَلِّفُ اللّهُ نَفْسًا إِلاَّ وُسْعَهَا لَهَا مَا كَسَبَتْ وَعَلَيْهَا مَا اكْتَسَبَتْ رَبَّنَا لاَ تُؤَاخِذْنَا إِن نَّسِينَا أَوْ أَخْطَأْنَا رَبَّنَا وَلاَ تَحْمِلْ عَلَيْنَا إِصْرًا كَمَا حَمَلْتَهُ عَلَى الَّذِينَ مِن قَبْلِنَا رَبَّنَا وَلاَ تُحَمِّلْنَا مَا لاَ طَاقَةَ لَنَا بِهِ وَاعْفُ عَنَّا وَاغْفِرْ لَنَا وَارْحَمْنَآ أَنتَ مَوْلاَنَا فَانصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِرِينَ



    Allah, hiç kimseye güç yetireceğinden başkasını yüklemez. (Kişinin nefsinin) Kazandığı lehine, kazandırdıkları aleyhinedir. “Rabbimiz, unuttuklarımızdan veya yanıldıklarımızdan dolayı bizi sorumlu tutma. Rabbimiz, bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Rabbimiz, kendisine güç yetiremeyeceğimiz şeyi bize taşıtma. Bizi affet. Bizi bağışla. Bizi esirge, Sen bizim mevlamızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.” (Bakara Suresi - 286)
    الَّذِينَ يَذْكُرُونَ اللّهَ قِيَامًا وَقُعُودًا وَعَلَىَ جُنُوبِهِمْ وَيَتَفَكَّرُونَ فِي خَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ رَبَّنَا مَا خَلَقْتَ هَذا بَاطِلاً سُبْحَانَكَ فَقِنَا عَذَابَ النَّارِ



    Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah’ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) “Rabbimiz, sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru.” (Ali İmran Suresi 191)
    رَبَّنَا إِنَّكَ مَن تُدْخِلِ النَّارَ فَقَدْ أَخْزَيْتَهُ وَمَا لِلظَّالِمِينَ مِنْ أَنصَارٍ



    “Rabbimiz, şüphesiz Sen kimi ateşe sokarsan, artık onu ‘hor ve aşağılık’ kılmışsındır; zulmedenlerin yardımcıları yoktur.” (Ali İmran Suresi - 192)
    رَّبَّنَا إِنَّنَا سَمِعْنَا مُنَادِيًا يُنَادِي لِلإِيمَانِ أَنْ آمِنُواْ بِرَبِّكُمْ فَآمَنَّا رَبَّنَا فَاغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَكَفِّرْ عَنَّا سَيِّئَاتِنَا وَتَوَفَّنَا مَعَ الأبْرَارِ



    “Rabbimiz, biz: “Rabbinize iman edin” diye imana çağrıda bulunan bir çağırıcıyı işittik, hemen iman ettik. Rabbimiz, bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve bizi de iyilik yapanlarla birlikte öldür.” (Ali İmran Suresi 193)
    رَبَّنَا وَآتِنَا مَا وَعَدتَّنَا عَلَى رُسُلِكَ وَلاَ تُخْزِنَا يَوْمَ الْقِيَامَةِ إِنَّكَ لاَ تُخْلِفُ الْمِيعَادَ




  • “Rabbimiz, elçilerine va’dettiklerini bize ver, kıyamet gününde de bizi ‘hor ve aşağılık’ kılma. Şüphesiz Sen, va’dine muhalefet etmeyensin.” (Ali İmran Suresi - 194)
  • وَوَصَّيْنَا الْإِنسَانَ بِوَالِدَيْهِ إِحْسَانًا حَمَلَتْهُ أُمُّهُ كُرْهًا وَوَضَعَتْهُ كُرْهًا وَحَمْلُهُ وَفِصَالُهُ ثَلَاثُونَ شَهْرًا حَتَّى إِذَا بَلَغَ أَشُدَّهُ وَبَلَغَ أَرْبَعِينَ سَنَةً قَالَ رَبِّ أَوْزِعْنِي أَنْ أَشْكُرَ نِعْمَتَكَ الَّتِي أَنْعَمْتَ عَلَيَّ وَعَلَى وَالِدَيَّ وَأَنْ أَعْمَلَ صَالِحًا تَرْضَاهُ وَأَصْلِحْ لِي فِي ذُرِّيَّتِي إِنِّي تُبْتُ إِلَيْكَ وَإِنِّي مِنَ الْمُسْلِمِينَ



    Biz insana, ‘anne ve babasına’ iyilikle davranmasını tavsiye ettik. Annesi onu güçlükle taşıdı ve onu güçlükle doğurdu. Onun (hamilelikte) taşınması ve sütten kesilmesi, otuz aydır. Nihayet güçlü (erginlik) çağına erip kırk yıl (yaşın)a ulaşınca, dedi ki: “Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve senin razı olacağın salih bir amelde bulunmamı bana ilham et; benim için soyumda salahı ver. Gerçekten ben tevbe edip Sana yöneldim ve gerçekten ben müslümanlardanım.” (Ahkaf Suresi - 15)
    وَالَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ أَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ أَعْيُنٍ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّقِينَ إِمَامًا



    Ve onlar: “Rabbimiz, bize eşlerimizden ve soyumuzdan, gözün aydınlığı olacak (çocuklar) armağan et ve bizi takva sahiplerine önder kıl,” diyenlerdir. (Furkan Suresi - 74)



    Bir de onlardan sonra gelenler, derler ki: “Rabbimiz, bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla ve kalplerimizde iman edenlere karşı bir kin bırakma. Rabbimiz, gerçekten sen, çok şefkatlisin, çok esirgeyicisin.” (Haşr Suresi - 10)
    وَاخْفِضْ لَهُمَا جَنَاحَ الذُّلِّ مِنَ الرَّحْمَةِ وَقُل رَّبِّ ارْحَمْهُمَا كَمَا رَبَّيَانِي صَغِيرًا



    Onlara acıyarak alçakgönüllülük kanadını ger ve de ki: “Rabbim, onlar beni küçükken nasıl terbiye ettilerse Sen de onları esirge.” (İsra Suresi - 24)
  • Rabbiniz şöyle buyurdu: Bana dua edin, kabul edeyim. Çünkü bana ibadeti bırakıp büyüklük taslayanlar aşağılanarak cehenneme gireceklerdir. (Mü'min Suresi - 60)

    Rabbinize yalvara yakara ve gizlice dua edin. Bilesiniz ki O, haddi aşanları sevmez. (Araf Suresi - 55)

    "Bilâkis yalnız Allah'a yalvarırsınız. O da (kaldırılması için) kendisine yalvardığınız belâyı dilerse kaldırır ..." (Enam Suresi - 41)

    Kur'an-ı Kerim ve Hadis-i Şerif'ten Günlük Okunacak Ezberlenecek Arapça ve Türkçe Dualar ⇒ Ayeti Kerime ve Hadis-i Şerif'lerden Derlenen Arapça ve Türkçe Dualar Oku Ezberle veya indir
    ErayKitap Web Sitesinde Bulunan Bazı Dualar
    Günlük ihtiyaç Duyduğumuz Tüm Dualar Arapça ve Türkçe Sabah Akşam Günlük ihtiyaç Duyduğumuz Devamlı Okunacak Arapça ve Türkçe Dualar


  • Şirkten Korumak için Dualar   •   İmanı Korumak Duaları  nbsp; •   Tevbe İstiğfar Duaları   •   Sabah Uyanınca İlk Olarak Okunacak Dualar   •   Tuvalete Giriş ve Çıkışta Okunacak Dualar   •   Abdest Alırken ve Biterken Okunacak Dualar   •   Namazlarda Devamlı Okunacak Dualar   •   Rukuda Secdede Okunacak Dualar   •   İki Secde Arasinda Okunacak Dualar   •   Cenaze Namazında Okunacak Dualar   •   Cuma Hutbesinde Okunacak Dualar   •   İsmi Azam Duaları   •   Seyyidu-l İstiğfar Duası   •   Ebubekir Sıddıkın Duasi   •   Ayşe Annemizin Kadir Gecesi Dausı   •   Abdullah bin.Mesudun Duası   •   Muaz bin Cebelin Duası   •   Güzel Ahlaklı Olmak için Okunacak Dua   •   Sabah Akşam Günlük Okunacak Dualar   •   Nazar ve Göz Değmesini Gidermek için Dualar   •   İmani Sevmek ve İmanda Sebat için Okunacak Dualar

    Kuran Okumaya Başlaken Okunacak Duası   •   Meleklerin Sevabını Dahi Yazamadığı Hamd Duası   •   Vasıtaya Binerken Okunacak Dualar   •   Deniz Vasıtalarına Binerken Okunacak Dualar   •   Hasbun Allahu ve Nimel Vekil Duaları   •   Günahlarımızı Haksızlıklarımızı   •   Saçmalıklarımızı ve Hatalarımızı İçin Dua   •   Ey Boyunları Cehennemden Azad Eden Duası   •   Ağrılardan ve Acılardan Kurtulmak İçin Okunacak Dualar   •   Ümmeti Muhammede (a.s) Dualar


    ErayKitap Web Sitesi ! En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir

    Eraykitap Web Sitesini, facebook, twitter gibi diğer sosyal ağlarda paylaşabilir, bilgisayarınıza indirebilir,Ayeti Kerimeleri ve Hadis-i Şerifleri ödev ve tezlerinizde kullanabilir ve siteyi referans göstermek koşuluyla telif hakkı ödemeksizin site ve bloglarınızda yayınlayabilir ve kopyalayıp, çoğaltabilirsiniz.

    Hisnu'l Muslim Kur'an ve Sunnetten Arapça ve Türkçe Dualar

    Uykudan Uyanınca Yapılan Dualar
    اَلْحَمْدُ ِللَّهِ الَّذِى أَحْيَانَا بَعْدَ مَا أَمَاتَنَا وَإِلَيْهِ النُّشُورُ




    Buhârî, Deavât 7 - 8, 15, Tevhid 13; ⇒ Müslim, Zikir, 59 ⇒ Ebu Dâvud, 4/264
    El Hamdulillah-illezi ehyana ba'de me emetena ve ileyhin- nuşur
    1. (4 - 1) )Bizi öldürdükten (uykudan) sonra dirilten Allah’a hamd olsun. Dönüş (Kıyâmet günü yeniden diriliş), yalnızca O’nadır."
    Uykudan Uyanınca Yapılan Dualar
    لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَحْدَهُ لَا شَرِيكَ لَهُ لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
    سُبْحاَنَ اللهِ وَ الْحَمْدُ لِلهِ وَ لَا إِلَهَ اِلاَّ اللهُ وَللهُ اَكْبَرْ وَلَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ اِلاَّ بِاللهِ الْعَلِيِّ الْعَظِيمْ
    رَبِّ اغْفِرْ ليِ



    Kim bunu derse bağışlanır, duâ ederse, duâsı kabul olunur. Eğer kalkıp abdest alır, sonra da namaz kılarsa, namazı kabul olunur." Ubâde bin Sâmitden (r.a) Buhârî, Teheccüd, 21 ⇒ Buhârî, Fethu’l-Bârî, 3/39 ⇒ Lafız, İbn-i Mâce'ye âittir. Sahih-i İbn-i Mâce, 2/335

    Lâ ilâhe illâllahu vahdehu lâ şerîke leh lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr
    2. (4 - 2) Allah’tan başka hak ilah yoktur. O birdir ve ortağı yoktur. Mülk O’nundur ve Hamd da O’nadır. O, her şeye gücü yetendir.
    Sübhânellâhi vel hamdü lillêhi ve lê ilâhe illallâhu vellâhu ekber, ve lê havle ve lê kuvvete illê billêhil aliyyil azîm” Rabbiğfirli
    Allah’ı tüm noksanlıklardan tenzih ederim. Hamd Allah'adır. Allah’tan başka hak ilah yoktur ve Allah en büyüktür. Güç ve kuvvet, ancak yüce ve büyük olan Allah’a âittir. ⇒ Rabbim! Bani mağfiret eyle


    Rabbinize yalvara yakara ve gizlice dua edin. Bilesiniz ki O, haddi aşanları sevmez. Islah edilmesinden sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. Allah'a korkarak ve (rahmetini) umarak dua edin. Muhakkak ki iyilik edenlere Allah'ın rahmeti çok yakındır. (Araf Suresi - 55 - 56)





    Dua Yapmaya Başlarken Okunacak Dualar

    بِسْمِ اللّٰهَ، واَلْحَمْدُ اللّٰهَ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى رَسُولِ اللّٰهَ سُبْحَانَ رَبِّيَ العَلِيِّ الأَعْلَى الوَهَّابِ
    Hakim el Müstedrek no:1835 1/676

    سُبْحاَنَكَ اَللّٰهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
    سُبْحَانَكَ اَللّٰهُمَّ وَبِحَمْدِكَ اَشْهَدُ اَنْ لَا اِلٰهَ اِلَّا أَنْتَ وَحْدَكَ لَاشَرِيكَ لَكَ اَسْتَغْفِرُكَ وَاَتُوبُ اِلَيْكَ



    En İyi Bilgi Dünya ve Ahiret Saadeti Sağlayan Bilgidir


    🌹 Kur'an'ın gölgesi altında yaşamak bir nimettir. Sadece onu tadanın alabileceği bir nimet.
    🌹 İnsan ömrünü yücelten, onurlu kılan ve arındıran bir nimet.
    🌹 Allah'a hamdolsun ki, bana ömrümün bir bölümünü Kur'an'ın gölgesi altında yaşama imkanını bağışladı.
    🌹 Bu dönemde hayatımın bugüne kadar ki bölümünde hiç tatmamış olduğum bir nimetin hazzını duydum.
    🌹 İnsan ömrünü yücelten, onurlu kılan ve arındıran nimetin hazzını..
    Kur'an-ın Gölgesinden Mesajlar Şehid Seyyit Kutup


    🌹 Rabb olarak Allah'tan, Din olarak İsalam'dan, Resul ve Nebi olarakta Muhammed'ten(a.s) Razı oldum; ve kayıtsız ve şartsız teslim oldum Sen Şahitsin Rabbin EBUBEKİR YASİN Kuran ve Sunnetin aydınlığında buluşmak ümidi ile… Eraykitap




    Eraykitap ilmin kısa yolu © 2009 - 2025 Tüm hakları saklıdır. // Designed by Eraykitap.com //